Kur Korumalı Mevduat (KKM) Uygulaması Sonlandı: Ekonomide Yeni Dönem Başlıyor

KKM’nin Sonlandırılması ve Ekonomik Etkileri

Türkiye ekonomisinde önemli bir dönüm noktası olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, rekor maliyetler ve yükselen faiz oranları nedeniyle sona erdirildi. Ekonomi yönetimi, KKM’nin kaldırılmasının hedefleriyle uyumlu olduğunu belirterek, uygulamada kalan yaklaşık 11 milyar dolarlık tasarrufun yıl sonuna kadar tasfiye edileceğini duyurdu.

Merkez Bankası’nın verilerine göre, Eylül ve Kasım aylarında yaklaşık 3 milyar dolarlık KKM hesabı kapatılacakken, Ekim ayında ise bu rakamın 4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylece, 2023 yılı itibarıyla büyüklüğü 3.4 trilyon lirayı aşan KKM, 2025 sonunda tamamen tarihin tozlu sayfalarına gömülecek. Yatırımcıların döviz getirisine alışkanlıklarını bırakıp yeniden Türk Lirası’na (TL) yönelmeleri ise yalnızca yüksek faiz oranları ile mümkün olabilecek.

Artan Faizlerin Ekonomiye Yansımaları

Faiz Ödemelerinde Rekor Artış

Bu yıl Ocak ile Temmuz arasında bütçeden yapılan faiz ödemeleri, 1 trilyon 246 milyar liraya ulaşarak rekor bir seviyeye çıktı. Geçtiğimiz yıl vergi geliri içinde faizlerin payı yüzde 17.4 iken, bu yıl bu oran yüzde 21.8’e yükseldi. Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumundan bu yana faizin bütçedeki payı iki katına çıktı. 2017’den bu yana, faiz ödemeleri 56 milyar liradan 1.2 trilyon liraya kadar çıktı.

Uzman Görüşleri

Ekonomist Uğur Gürses, KKM’nin sona erdirilmesi konusunu değerlendirirken, “KKM ve yüksek faiz, hatalı politikaların sonucu” yorumunu yaptı. İktisatçı Ali Çufadar ise, “KKM ile tarihimizde görülmemiş bir servet transferi gerçekleşti. Bu durum eski politikalar ile bazı ortodoks yaklaşımların birleşimiyle ortaya çıktı. Daha makul politikalarla bu maliyetler azaltılabilirdi” şeklinde ifadelerde bulundu. Çufadar, KKM’nin kazanımlarını Hazine ve krediye ulaşabilen reel kesim ile vatandaşa atfederken, kaybedenlerin emekliler ve TL’de tasarruf yapan vatandaşlar olduklarını belirtti.

Sonuç

KKM uygulamasının sona erdirilmesi, Türk ekonomisinde yeni bir dönüşüm sürecinin başlangıcını işaret ediyor. Yükselen faiz oranları ve artan borçlanma maliyetleri, yatırımcıların karar süreçlerini etkileyecek gibi duruyor. Uzman görüşleri ve ekonomik verilerin ışığında, mevcuttaki sorunların çözümü için daha dengeli ve sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesi elzem görünüyor.