Sanayi Üretiminde Çelişkili Veriler: Artışlar ve Gerçekler
Sanayi Üretimindeki Artış Gerçekten Sürdürülebilir mi?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayında sanayi üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre önemli bir artış gösterdiğini açıkladı. Mayıs ayında yüzde 5 olan artış oranı, haziran ayında yüzde 8,3 seviyesine ulaştı. Ancak sanayicilerin “Dayanacak gücümüz kalmadı, artık üretemiyoruz” şeklindeki yakınmaları, dikkatleri bu çelişkili duruma çekiyor. Kapasite kullanım oranının düşüklüğü bu artışla nasıl açıklanabilir?
Kapasite Kullanım Oranı ve Üretim Artışı
Kapasite kullanım oranları, Merkez Bankası tarafından hesaplanıyor ve burada durum oldukça endişe verici görülüyor. Diğer yandan, sanayi üretiminde dört aydır süregelen bir yükseliş söz konusu. Ancak bu üretim artışı, tüm sektörlerdeki genel bir yükseliş yerine belli başlı sektörlerdeki artışlardan kaynaklanıyor. Örneğin, imalat sanayinde haziran ayında yüzde 9,5’lik bir artış gerçekleşirken, madencilik ve enerji sektörlerinde bu artışın neredeyse sıfıra yakın olduğu gözlemleniyor.
Sektörel Dağılım
Toplam sanayi üretimindeki yüzde 8,3’lük artış, esas olarak imalat sanayinden gelmektedir. İmalat sanayinin katkıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Ara Mal Üretimi: Yüzde 7,6 artış (katkı 2,9 puan)
- Dayanıklı Tüketim Malı Üretimi: Yüzde -1,4 (eksi 0,1 puan)
- Dayanıksız Tüketim Malı Üretimi: Yüzde 5,1 artış (katkı 1,2 puan)
- Sermaye Malı Üretimi: Yüzde 20 artış (katkı 4,4 puan)
Burada dikkat çeken nokta, sermaye malı üretimindeki yüzde 20’lik artışın toplam büyük bir katkı sağlamasıdır.
Yüksek Teknoloji Ürünleri ve Etkileri
Sermaye malı üretimindeki artış, yüksek teknolojili ürünlerin üretimini de olumlu etkiledi. İmalat sanayi genelinde dört ana teknoloji grubu bulunmakta:
- Düşük Teknoloji Ürünleri: Yüzde 4,6 artış (katkı 1,7 puan)
- Orta-Düşük Teknoloji Ürünleri: Yüzde 9,1 artış (katkı 2,9 puan)
- Orta-Yüksek Teknoloji Ürünleri: Yüzde 2,6 artış (katkı 0,7 puan)
- Yüksek Teknoloji Ürünleri: Yüzde 88,2 artış (katkı 4,2 puan)
Yüksek teknolojili ürünler, özellikle temel eczacılık ürünleri, bilgisayarlar ve ulaşım araçları gibi kalemlerden oluşmakta. Bu ürünlerdeki yıllık üretim artışları dikkat çekici şekilde yüksek.
Sonuç ve Değerlendirme
Bu veriler ışığında, sanayi üretimindeki artışların tüm sektörleri kapsamadığını, belirli sektörlerde yoğunlaştığını görmekteyiz. Dolayısıyla sanayicilerin sıkıntıları daha spesifik ve durumsal bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Sermaye malı üretimindeki artış, genel sanayi üretimindeki artışı desteklese de sektörlerin durumu bunu sorgulamayı gerektiriyor. Ekonomik göstergeler farklılık gösterirken, sanayicilerin gözlemlerinin de dikkate alınması önem arz ediyor. Bu durum, finansal planlamalar ve yatırım stratejileri açısından dikkatlice değerlendirilmelidir.