Yatırım Fonlu Sigortalar ile Sigortacılığın Geleceği
TSB Genel Sekreter Yardımcısı’ndan Açıklamalar
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Şenol Şentürk, hayat sigortacılığında önemli bir reformun eşiğinde olduğumuzu kaydetti. Sigorta ve sermaye piyasalarını yakınlaştırma amacı güden yeni düzenlemelerin hayata geçmesiyle, SEDDK tarafından görüşe açılan yatırım fonlu sigortalar, sektörde devrim niteliğinde bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yatırım Fonlu Sigortalar ve Avantajları
Şentürk, yazısında yatırım fonlu sigortaların hem sigorta ettirenler hem de sektör için büyük fırsatlar sunduğunu ifade etti. Bu ürünlerin özelleşmesi, yurtdışındaki uygulamalarla benzerlik gösterirken, aşağıdaki özellikleri barındırıyor:
-
Prim Dağılımı: Sigorta ettirenler, poliçe tanıtımında tercih ettikleri fonlar arasında dağılım belirleyebilecek. Yatırım fonları, primler içerisinden risk primleri düştükten sonra yönlendirilecek.
- Fon Yönetimi: Sigorta ettirenler, poliçe süresi içinde farklı fonlar arasında değişiklik yapabiliyor. Ancak, hayat sigortası şirketleri yalnızca kendi değerlendirmeleri doğrultusunda uygun gördükleri fonları sunacak.
Teknik Faiz Uygulaması Yok
Vefat ve Maluliyet Teminatları
Sigorta poliçe süresi sonunda hayatta kalan sigortalılar, poliçe kapsamındaki fonların güncel birikim değerine sahip olurken, vefat ya da maluliyet durumunda, hem birikim hem de ilgili teminat hak sahiplerine ödenecek. Ürünün hedef kitlesi ise 5-15 yıl vadelerle tasarruf yapmayı planlayan bireyler olarak belirleniyor.
Güvencenin Olmaması
Yatırım fonlu sigortaların dikkat çeken bir diğer özelliği de teknik faiz garantisi olmaması. Bu durum, sigorta şirketlerinin belirli bir garanti vermek yerine, sigorta ettirenlerin fon seçimi ve yönetimini kendi isteklerine bırakacağı anlamına geliyor. Ancak, bu durum ileride güvence sunan ürün tasarımlarına kapı açabilir.
Pazar Gelişimi ve Beklentiler
Vergi Avantajları
Yatırım fonlu sigortalar, sigortalılara sağladığı vergi avantajıyla da dikkat çekiyor. Belirli limitler dahilinde prim ödemeleri, gelir vergisi matrahında indirime tabi tutulabiliyor.
Fon Kapasitesi Artışı
Şentürk’ün öngörüsüne göre, yatırım fonlu sigortalar önümüzdeki 10 yılda 522 bin yeni sigortalı ile 650 milyar TL üzerinde ilave bir fon kapasitesi yaratabilir. Bu durum, sektörde %15’lik bir büyüme potansiyeli anlamına geliyor ve bireysel emeklilik sisteminin başarısı göz önünde bulundurulduğunda, ulaşılması zor bir hedef değil.
Bu yeni düzenlemeler, yatırım fonlu sigortaların, yalnızca sektörde değil, aynı zamanda bireysel tasarruf bilincinin artmasında da önemli bir rol oynayacağını göstermektedir. Ekonomik istikrarın sağlanması, faydalı ürünlerin geliştirilmesi ve vergi avantajlarının artmasıyla, yatırım fonlu sigortalar, hem sigortacılık alanında hem de bireysel ekonomide yeni bir dönemin habercisi olmaya aday. Ekonomik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı bir yapı oluşturmak, sigortalıların yararına olacak yansımaları da beraberinde getirecektir.

