Sürücülerin Dikkat Etmesi Gerekenler – Agresif Sürüş ve Tehlikeleri
Haberin Başlıkları
Saldırgan Sürüş ve Tehlikeleri
Doç. Dr. Hatice Demirbaş
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı
Adli Bilimciler Derneği Adli Psikoloji Komisyon Başkanı
Prof.Dr. İ.hamit Hancı
Adli Bilimciler Derneği Başkanı
Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi Editörü
Artık günümüzde saldırgan sürüş olaylarını sıkça duymaya başladık. Arabaların önünü kesip diğer sürücüleri dövdüğü haberler arttıkça, trafikteki tehlikeler ve agresif davranışlar daha da belirgin hale gelmektedir.
Saldırgan Sürüş Nedir?
Saldırgan sürüş, bir motorlu taşıtın diğerlerine karşı güvensiz ve düşmanca bir şekilde kullanılması durumudur. Bu, kasıtlı olarak yapılan veya güvenliği göz ardı eden herhangi bir hareketi kapsar.
Saldırgan sürüş davranışları arasında yoğun trafikte tehlikeli şerit değişiklikleri, sinyal vermemek, trafik kurallarını ihmal etmek, diğer sürücüleri cezalandırmak için farları veya frenleri kullanmak gibi davranışlar bulunmaktadır.
Araştırmalara Göre Saldırgan Sürücüler
Yapılan çalışmalara göre saldırgan sürücüler, arabalarını öz-kimliklerinin bir parçası olarak gören, saldırgan, rekabetçi ve kuralları ihlal etmekten rahatsız olmayan bireylerdir. Özellikle erkeklerin kadınlardan daha saldırgan sürüş eğiliminde olduğu ve mal varlığına önem veren kişilerin daha saldırgan davranışlar sergilediği görülmektedir.
Saldırgan sürüş, genç ve deneyimsiz sürücüler arasında da yaygındır. Bu sürücüler, kendilerini gösterme ihtiyacı duydukları için sürüşlerinde daha riskli davranışlar sergileyebilirler.
Tehlikeden Korunma Yolları
– Düşünceli ve temkinli bir sürücü olun.
– Yol kurallarına uyun ve aradaki mesafeyi koruyun.
– Diğer sürücüleri tahrik etmeyecek davranışlar sergileyin.
– Eğer karşılaşırsanız, sakin ve saygılı kalın ve gerektiğinde yetkililere başvurun.
– Kendi sürüşünüze odaklanın ve diğer sürücülerle çatışmalardan kaçının.
Sürücülerin saldırgan davranışlardan kaçınması, trafikteki güvenliği artırabilir ve çarpışma risklerini azaltabilir.
Kaynaklar:
PsychCentral, AAA, Psychology and Marketing