Türkevi Binasi: New York’un Türkiye ile İlişkileri Üzerine Bir Hikaye
Haberin Başlıkları
Bir Emekli Öğretmenin Vizyonu
Bir emekli öğretmen olan Muhittin Akdik’in Türkevi binasının hikayesi, Türk mirası üzerine çalışmalarıyla tanınan Işıl Acehan’ın anlatımına göre 60’larda başlamış. Gümüşhaneli kökenli Akdik, Türk cemiyetlerini bir araya getirecek bir Türkevi fikriyle harekete geçmiş ve ABD’de Türk Cemiyetleri Federasyonu Başkanı olarak bu projeye liderlik etmiştir.
Bir Başarı Hikayesi
Akdik ve Ankara’dan destek alarak Türkevi binasını 1977 yılında satın almıştır. Ancak daha sonra görevden alınan Maliye Müfettişi Cafer Tayyar Sadıklar’ın hayatında bu süreçte önemli bir rol oynamıştır. Türkevi, yıllar içinde büyütülerek BM binasının karşısında bugünkü görkemli haline gelmiştir.
Skandal ve İddialar
Ancak Türkevi’nin gökdelen haline dönüştürülmesi sürecinde ortaya çıkan skandal, binanın yangın ruhsatıyla ilgili sorunlarıyla gündeme gelmiştir. İddianameye göre, New York’taki Türk diplomatlar, belediye başkanı Eric Adams ile ilişkilerini kullanarak bu sorunu çözmeye çalışmışlardır. Ancak bu ilişkilerin yolsuzluk olarak değerlendirilmesi ve iddianameye yansıması, binanın imajını olumsuz etkilemiştir.
Siyaset ve Skandallar
Eric Adams, New York’un ilk siyahi belediye başkanı olarak çeşitli kontroverisyal kararlar almış ve skandallara imza atmıştır. Kendi popülaritesini arttırmak için çeşitli tuhaf projelere imza atmış ve lobilerden destek almıştır. Özellikle Türkiye’den yapılan jestler ve bağışlar, ABD’de yolsuzluk olarak değerlendirilmiş ve skandallara yol açmıştır.
Sonuç ve Dersler
Türkevi binasının hikayesi, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını yansıtmaktadır. Eric Adams’ın skandalı ve yolsuzluk iddiaları, politikacıların etik ve fırsat arasındaki dengeyi sorgulamamız gerektiğini göstermektedir. Herkes için ders çıkarılacak bir hikaye olan Türkevi binası, uluslararası ilişkiler ve etik konularıyla ilgili önemli bir örnektir.