MEB’in Yeni Uygulaması ile Çocuk İşçiliği Tehlikesi: Eğitim İçeriklerinin Sermaye İhtiyaçlarına Göre Şekillendirilmesi

Çocuk İşçiliğinin Yükselişi ve MEB Uygulamaları

AKP iktidarı, 2025-2027 Orta Vadeli Programı (OVP) ile çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasını hedefliyor gibi görünüyor. Bu programda, çocuk işçiliğin kurumsallaştırılması ve eğitim hakkının sermaye çıkarlarına uygun biçimde yeniden yapılandırılması planlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) de bu çerçevede yeni uygulamalar geliştirerek, çocukların mesleki eğitime yönlendirilmesini sağlamayı amaçlıyor.

Mesleki Yönlendirme Uygulaması

MEB’in hazırladığı ‘mesleki ilgi ve mesleki beceri envanterleri’ ile ortaokul ve lise öğrencilerinin belirli mesleklere yönlendirilmesi teşvik edilecek. Bu envanterler, 2025-2026 eğitim öğretim yılı itibarıyla dijital platformlar üzerinden uygulanacak ve öğrencilerin ilgi ve becerilerini ortaya çıkaracak. Yanıtlar, rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanlar tarafından değerlendirilecek, böylece öğrencilerin doğru meslek seçimleri yapmaları için hizmet sunulacak.

Eğitim ile İş Yaşamı Arasında Köprü

Yeni uygulama ile öğrencilerin eğitim süreçlerinde iş yaşamına dair bilinçlenmeleri amaçlanıyor. Bu envanterler sayesinde, liseye geçişte ve meslek seçimlerinde daha etkili yönlendirmelerin yapılması hedefleniyor. Mesleki ilgi envanterleri, öğrencilerin ilgi alanlarını belirlerken; mesleki beceri envanterleri ise 53 alana ve 114 dala yönelik beceri profillerini oluşturacak.

Öğretmenler ve Velilerin Rolü

Yeni sistemin sadece öğrenciler için değil, öğretmen ve veliler için de rehberlik sağlayacağı ifade ediliyor. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde kullanılacak bu araçlar, öğrencilerin mesleki gelişimlerini destekleyecek. Ancak Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bu uygulamaların çocukların iş gücü piyasası için hazırlanmasına yönelik bir adım olduğunu vurguluyor ve durumu eleştiriyor.

Eğitim İş Genel Başkanının Açıklamaları

Kadem Özbay, MEB’in uygulamalarının çocukları ucuz iş gücü olarak yetiştirdiğini belirtiyor. Ayrıca, MEB’in sokakta kalmış çocukları okula kazandırma görevini unuttuğunu ve yoksul ailelerin çocuklarını çalışmaya yönlendiren bir ortam oluşturduğunu ifade ediyor. Özbay, bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu ve öğretmenlerin çocukları koruma rolünü üstlenmeleri gerektiğini vurguluyor.

Sermaye İhtiyaçlarına Göre Eğitimin Şekillendirilmesi

MEB’in uygulamaları, sermaye örgütlerinin eğitim alanındaki talepleri ile paralel bir seyir izliyor. Özellikle mesleki eğitimin sermaye ile entegrasyonu, Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından uzun süredir gündemde. Bu durum, eğitim sisteminin sadece eğitim vermekle kalmayıp, aynı zamanda iş gücü ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı haline geldiğini gösteriyor.

Kısa Yorum

Eğitim sisteminin, çocukların eğitim hakkını koruma amacından uzaklaşarak sermaye çıkarlarına hizmet etmesi, çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasına zemin hazırlayabilir. Bu tür uygulamaların, çocukları birey olarak görmek yerine ekonomik birer kaynak olarak değerlendirmesi son derece endişe verici. Türkiye’nin geleceği açısından, eğitim politikalarının adil ve insan odaklı bir perspektifle yeniden gözden geçirilmesi önem arz ediyor.