İstanbul Bienali’nde Şafak Şule Kemancı’nın “Kendini Koruma” ve “Gelecek Olasılıkları” Temaları Üzerine Düşünceleri
Bir Bienal Daveti: Kendini Korumanın Yeni Yüzü
Sanat dünyasının önemli bir buluşma noktası olan İstanbul Bienali’nde, “Üç Ayaklı Kedi” isimli temasıyla öne çıkan 18. Bienal, sanatçı Şafak Şule Kemancı’yı da dansına davet ediyor. Kemancı, Christine Tohme’nin kendisine gösterdiği güven sayesinde sanatsal pratiğini daha da derinleştirme fırsatı buldu. Geçmiş bienalleri çok yakından takip etmemiş olsa da, 17. İstanbul Bienali’nde Hale Tenger’in “Suret, Zuhur, Tezahür” isimli çalışmasının kendisini derinden etkilediğini ifade ediyor.
Kuir, Erotik Ekosistem: İzleyiciyle Buluşma Anı
Kemancı’nın eserlerinde sıklıkla görülen kuir ve erotik unsurlar, “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” temalarını şekillendiriyor. “Kendini koruma” temasını, koruma eylemi yerine büyüme ve alan kaplamak olarak kavrıyor. İzleyici, odanın içine girdiğinde bu varlığın gölgesinde kendini buluyor, izleyici olmaktansa bu dünyanın bir parçası oluyor. Çağdaş sanatın evreninde, sınırların akışkan olduğu bir evrenin yansımasını yaratıyor.
Eserin Doğuşu: Mekanla Özgün Diyalog
Kemancı’nın sergi çalışması tamamen mekana özel olarak üretildi. Elhamra Han’da sergilenen heykel, dikkatle dikilen kumaş parçalarıyla hayat buluyor. Bu süreç, ötekileştirilmiş toplulukların kendilerini yeniden kurma pratiklerine de selam duruyor. Elhamra Han’ın uzun süre boş kalmasından esinlenerek, burada kendi kendine büyüyen, mekanla sevgi dolu bir bağ kuran yabani bir canlı hayal etti. Sanatçı, işinin Elhamra Han ile kurduğu diyalogun güçlü olduğunu vurguladığı röportajında, bu mekanın sürekli kendini yeniden tanımladığına dikkat çekti.
Kuir ve Feminist Perspektifin Gücü
Kuir ve feminist bakış açıları, Kemancı’nın sanatının merkezine yerleşmiş durumda. Bienal gibi uluslararası platformlardan bu perspektiflerin görünür olması, ötekileştirilmiş anlatıların daha da güçlenmesine olanak tanıyor. “Bu kuir bir varlık!” gibi heyecanlı tepkiler Sanatçının eserine gelen ziyaretçiler arasında yankılanıyor. Aidiyet duygusunun önemine vurgu yapan Kemancı, izleyicinin kendini bulabileceği bir alan yarattıkça güçlenmeye devam ettiğini belirtiyor.
Bienal Sonrası: Gelecek Projeler ve İlham
Bienal sonrası için pek çok planı olan Kemancı, Umami Kitap’tan çıkan yeni şiir antolojisine göz atmayı, önümüzdeki aylarda gerçekleştireceği ortak projelere yoğunlaşmayı hedefliyor. Farklı sanatçılarla tanışmanın verdiği ilhamla dolu olan Kemancı, sanatsal pratiğini bu deneyimlerle zenginleştirmeyi amaçlıyor.
Magazinsel Bir Bakış
Şafak Şule Kemancı’nın Bienal’deki çalışması, hem kuir kimliği kutlayan hem de hayata dair umut dolu mesajlar veren bir sanat yolculuğu. Zorlu geçen süreçte, sanatının duygu ve irade dolu bir sevgi mektubu gibi okunabilir olması, günümüz sanat dünyasında önemli bir yer tutuyor. İzleyiciyle buluşturduğu anlatılar, sanatın gücünü gözler önüne sererken, onu izlerken hissettiğimiz aidiyet duygusuyla bize umut veriyor. Kemancı’nın sanat yolculuğunun gelişimini merakla takip edeceğiz!