Enflasyon: Gelecek Riskleri ve İklim Değişikliğinin Ekonomik Etkileri

AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu 2025

AXA, 2025 Gelecek Riskleri Raporu’nu yayımlayarak, 57 ülkeden 3.500’den fazla uzman ile 25.000’den fazla bireyin görüşleri doğrultusunda küresel risk algısını ortaya koyuyor. Bu rapora göre, iklim değişikliği, önümüzdeki 5–10 yıl içinde ekonomileri en çok etkileyen risk olmaya devam ediyor. Bu durum, enflasyon ve kur dalgalanmaları gibi ekonomik belirsizliklerin artmasına neden olabilir.

İklim Değişikliği: Ekonomik Tehlikelerin Birinci Sırası

Araştırmaya katılan uzmanların yüzde 95’i, genel nüfusun ise yüzde 93’ü son yıllarda krizlerin sayısının arttığını aktarıyor. Buna karşın, risklerin yönetilebilir olduğu görüşünü savunan uzmanların oranı yüzde 86, genel katılımcılarda ise bu oran yüzde 84 olarak ölçüldü. İklim değişikliği, üst üste beşinci kez en yüksek riski oluşturarak, siber güvenlik, jeopolitik istikrarsızlık ve yapay zeka gibi diğer kritik risklerin önüne geçiyor. Bu durum, önümüzdeki süreçte enflasyon, faiz oranları ve döviz kurlarında dalgalanmalara yol açabilecek bir “çoklu kriz” algısını güçlendiriyor.

Sigorta Sektöründe Güven Artışı

AXA’nın araştırması, gelecekte karşılaşılacak risklerin etkilerini azaltmak için sigorta sektörüne olan güvenin yükseldiğini gösteriyor. Katılımcıların yüzde 89’u, uzmanların ise yüzde 72’si, sigortacılığın bu süreçte kritik bir rol üstleneceğini düşünüyor. Bu durum, sigorta sektörünün sadece hasar sonrası çözümler sunmanın ötesine geçerek, riskleri önceden yönetme konusunda stratejik bir aktör haline geldiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, sigorta sektörünü gelecekteki ekonomik dalgalanmalara karşı bir tampon olarak görmek mümkün.

Sonuç ve Ekonomik Yorum

Özellikle iklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin artması, enflasyon, döviz kurları ve faiz oranları üzerindeki belirsizlikleri artırabilir. Sigorta sektörüne duyulan güvenin yükselmesi ise, bireylerin ve şirketlerin gelecekteki ekonomik riskleri daha iyi yönetme konusunda daha sağlam bir temel oluşturacak. Ancak, bu süreçte devlet politikaları ve uluslararası işbirlikleri de büyük önem taşıyor. Ekonomik istikrarı sağlamak için atılacak adımlar, hem bireyler hem de işletmeler için kritik birer fırsat sunabilir. Böylelikle, sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli ekonomik dengeyi sağlamak adına stratejilerin geliştirilmesi gereklidir.