Barda Filmi Yönetmeni Hande Türkel ile Röportaj: Şiddet, Cesaret ve Gerçeklik

Barda Filminin Yeniden Canlanışı

17 yıl önce Serdar Akar imzalı Barda filmi vizyona girdiğinde büyük bir tartışma yaratmıştı. Yönetmenin kamerasını şiddet anına çevirmesi ve şiddetin bu denli görünür olması eleştirilere sebep olmuştu. Ancak bu iyi film izlemiş olduğumuz gerçeğini değiştirmiyordu. Yönetmen Serdar Akar, Ankara’da yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı Barda’yla hepimizi gerçeğin tedirginliğiyle baş başa bırakmıştı.

Film Yeniden Hayat Buluyor

Bugün ben tek başıma dışarı çıkıp eve dönmeye korkar halde yaşıyorum bu ülkede. Bu nedenle filmin yönetmeni Hande Türkel, oyuncuları Melisa Berberoğlu, Cem Söküt, Yalım Danışman ve Berkan Şal’la bir araya geldik ve hem filmi, hem de değişen Türkiye’yi konuştuk.

Hande Türkel’in Kararlılığı

Hande Türkel, Barda filmini yeniden yapmaya karar verip bir de kadın yönetmenle çalışacağı ve o “Sen olur musun?” dediklerinde nedeninde ikna olduğunu belirtti. Yönetmen olarak kamerayı şiddetin tam olduğu yere koyarak şiddeti gösterdiğini ve gösterebildiği kadar sertini yansıttığını ifade etti.

Melisa Berberoğlu’nun Karakteri

Melisa Berberoğlu, filmin feminist karakterini canlandırırken kadının sesini yükselterek cesur bir duruş sergiledi. Oyuncu olarak içinde bastırdığı duyguları ve sesini çıkaramadığı noktaları bu karakterle açığa çıkardığını ifade etti.

Cem Söküt’ün Zorlu Deneyimi

Cem Söküt, kötü bir karakteri canlandırmanın deneyiminin zorluğunu anlattı. Sapıklık ve şiddeti anlamak için empati yapmak zorunda kaldığını ve içindeki canavarı ortaya çıkardığını belirtti.

Berkan Şal’ın Duygusal Deneyimi

Berkan Şal, filmdeki kısa rolünde duygusal bir deneyim yaşayarak, kötülük karşısında bir şeyler yapmayı denediklerini belirtti. İyilikleri çoğaltarak kötülüğe karşı durma çabasının önemine vurgu yaptı.

Çağrı ve Umut

Filmdeki epik finalin bir çağrı olduğunu belirten Hande Türkel, ses çıkararak, eyleme geçerek insanların seslerini duyurması gerektiğini ifade etti. İyilikleri çoğaltarak kötülüklere karşı durmanın önemine vurgu yaparak, umudun her zaman iyiliğin kazanacağına inandığını belirtti.

Sonuç

Barda filminin yeni versiyonu, Türkiye’nin değişen sosyolojisi ve kadın yönetmenin bakış açısı ile güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor. Oyuncuların deneyimleri, yönetmenin kararlılığı ve filmin çağrısı, izleyiciyi düşündürmeye ve harekete geçmeye davet ediyor. İyiliği çoğaltarak, ses çıkararak ve cesurca duruş sergileyerek kötülüklere karşı mücadele etme çağrısı yapılıyor.