Flaş Gelişme: Suriye’de Diplomasi Koridorları ile Sahadaki Gerçeklik Arasında Büyük Uçurum
Suriye Diplomasi Trafiği: Rusya’nın Rolü
Suriye, diplomasi koridorları ile sahadaki gerçeklik arasındaki makasın uçuruma dönüşerek yeniden gündeme geldi. Son olarak, Suriye Geçici Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Esad El Şeybani’nin Moskova ziyareti dikkat çekti. Yanında savunma bakanı ile gerçekleştirdiği bu ziyaret, Suriye-Rusya ilişkilerinin geleceği hakkında pek fazla bilgi sağlamadı. Şeybani, Suriye’deki Dürzilerin ülke bölünmesinde araç olarak kullanıldığını dile getirdi ve Rusya ile olan ilişkilerin yasal temellerde devam edeceğini vurguladı.
Kritik Gelişmeler: Putin ve Netanyahu Görüşmesi
Moskova’ya gitmeden önce, Putin ve Netanyahu’nun telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bilgisi, Şeybani’nin ziyaretinin arka planını aydınlatabilir. Bu süreçte, aynı zamanda Şeybani’nin, Bakü’de bir İsrail heyetiyle görüşecek olması, Rusya’nın Suriye üzerindeki nüfuzunu korumaya çalıştığını gösteriyor.
Azerbaycan’ın Suriye Stratejisi
Şu anda öne çıkan bir diğer aktör ise Azerbaycan. Bakü, Moskova ile olan ilişkilerinde gerilim yaşıyor ve özellikle Ukrayna’ya destek vererek Amerika ile daha yakın bir ilişki kurmaya çalışıyor. Azerbaycan’ın, Suriye’deki etnik ve dini dengeleri tanımadığı göz önüne alındığında, Rusya’nın Suriye üzerindeki etkinliğine meydan okumaya çalıştığı söylenebilir.
Fransa ve Amerika’nın Rolü
Bu karmaşık diplomasi trafiğinin en önemli parçalarından biri Amerika ve Fransa. Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın çelişkili açıklamaları, Amerikan yönetiminde önemli belirsizlikler yaratıyor. Amerika’nın, Suriye’deki Kürtlerle olan ilişkisi de sorgulanır hale geldi. Güvenlik bürokrasisinin ise Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) desteklemeyi savunduğu biliniyor.
Fransa’nın Yükselen Etkisi
Fransa’nın, Suriye sürecine katılması, Avrupa ülkelerinin de duruma etki etme ihtimalini artırıyor. Ancak, SDG Komutanı Mazlum Abdi’nin Paris’te yapacağı görüşmelerin iptal edilmesi, Fransa’nın rolünü belirsiz kılıyor.
İsrail’in ve Türkiye’nin Müdahale Stratejileri
İsrail, sahada oldukça agresif bir politika benimsiyor. Golan bölgesine ilişkin taleplerini dayatmaya devam etse de, diğer bölge ülkeleri tarafından tehdit altında hissediyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve Çin gibi büyük aktörlerin sahadaki hareketleri de durumu etkiliyor.
Güncel Durum: Şiddet ve Korku Ortamı
Diplomasi trafiğinin tüm bu karmaşası sürerken sahadaki tek gerçeklik ise milyonlarca kişinin yaşadığı can korkusu. Azınlık grupları, Dürzilerden SDG’ye kadar, sürekli bir tehlike altında. Arap aşiretlerinin Dürzi kenti Süveyda’ya olan saldırıları ve bu süreçte SDG’nin belirlenen hedef olmasının yarattığı tedirginlik, durumu daha da zorlaştırıyor.
İnsani Boyut: Müzakerelerde Görmezden Gelinen Gerçekler
Müzakere masalarında ana konu tamamen Suriye, fakat Suriyelilerin sesi duyulmadan ve insani koşullar göz ardı edilerek politikalar belirleniyor. Bu durum, kaderini anlamaya çalışan milyonlarca insan için oldukça kaygı verici.
Editör Yorumu
Suriye’deki mevcut durum, uluslararası ilişkilerin karmaşık yapısını ve bölgedeki güç dengelerini gözler önüne seriyor. Diplomasi koridorlarında dönen müzakereler, sahadaki gerçeklerle ne denli çelişkili olduğu açıkça ortada. Özellikle azınlık grupların maruz kaldığı tehditler, global güçlerin hesaplarının gölgesinde kalmamalıdır. Süreç, yalnızca devletlerin çıkarlarıyla değil, insanların hayatlarıyla da şekillenmelidir. Dolayısıyla, bu kritik dönemde sorumlu ve etkili politikaların uygulanması hayati önem taşıyor.