Türkiye’deki Gençlerin Yurtdışında Eğitimi Tercih Etme Nedenleri ve Ülke Tercihleri
Haberin Başlıkları
Türkiye’de Eğitim ve İşsizlik Durumu
Türkiye’de eğitimlerini devam ettirmek için yurt dışını seçen gençlerin sayısı günden güne artıyor. Her yıl Türkiye’den yaklaşık 100 bin öğrenci eğitim için yurt dışına gidiyor. Gençler sadece insanca kazanıp insanca yaşayamadıkları için değil, insan yerine konmadıkları, ülkede gelecek görmedikleri için de yurt dışına gitmek istiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, gençlerin (15-24 yaş) işsizlik oranı yüzde 30’lara ulaşmış durumda. İşsizlik ve eğitim sistemine olan güvensizlik, gençleri ve ailelerini yurt dışını seçmeye itiyor.
İş Hayatında Yurtdışı Eğitimin Avantajları
Türkiye’de eğitim maalesef iyi bir iş bulmak için yeterli değil. Devlet dairelerinde işe girmek için liyakatten çok torpilin geçerliliğinin yanı sıra, özel sektör kendilerini sürekli geliştiren, iyi derecede yabancı dili olan, çalışkan, topluma ve çevreye duyarlı, entelektüel tarafı güçlü, kendi gelişimini durdurmayan insanlarla çalışmak istiyor. Bu nedenle genç nüfus iş başvurularında öne çıkmak ve böylelikle hayal ettikleri kariyere sahip olmak amacıyla yurtdışında eğitim almayı istiyorlar. Yurtdışında eğitim alan, vizyonunu genişleten, kendini her açıdan geliştiren gençlerin iş hayatına bir adım önde başladıklarını söyleyebiliriz.
Yurtdışına Giden Öğrencilerin Tercih Ettiği Ülkeler
20-30 yaş arası gençler ve öğrenciler arasında yurtdışında eğitim almayı düşünenlerin en çok tercih ettiği ülkeler İngiltere, Amerika ve Almanya. Avrupa’daki en büyük genç nüfusa sahip Türkiye’den öğrenciler, her yıl özellikle İngilizce dil becerilerini geliştirmek için İngiltere’ye gitmektedir. Almanya ise yurtdışında okuyan Türk öğrenciler için ikinci sırada yer almaktadır. Özellikle bilim, tıp, teknoloji, tiyatro, sinema ve müzik dallarında master ve doktora yapmayı düşünenlerin tercih ettiği ülkeler arasında Amerika öne çıkmaktadır.
Beyin Göçünün Önlenmesi İçin Yapılması Gerekenler
– İlköğretim, ortaöğretim ve lise eğitiminde gelir eşitsizliğinin etkileri azaltılmalı, fırsat eşitliği yaratılmalıdır.
– Eğitimde ve bilimde her türlü ayrımcılığın önüne geçilmelidir.
– Üniversitelerde araştırmacıların yeni fikirler üretebilecekleri bağımsız düşünce ortamı sağlanmalıdır.
– Üniversitelerin verimlilikleri gözden geçirilmeli, araştırma kaynakları (fonlar, ders yükü vs.) iyileştirilmeli ve programları günümüz dünyasının ihtiyaçlarına yönelik olarak güncellenmelidir.
– Araştırmalarda nicelik yerine niteliğe odaklanılarak üniversitelerdeki araştırma kalitesi yükseltilmelidir.
– Gidenlerin gitme nedeni belirlenmeli; artan beyin göçü oranının önüne geçebilmek için bu araştırmacıların kalmaları için elverişli ortam sağlanmalıdır.
– Gidenlerin Türkiye’deki araştırmacılara pozitif etkilerini sürdürebilmek için, gidenler ve Türkiye’deki araştırmacılar arasındaki bağ, proje ortaklıkları ve araştırma fonları ile güçlü tutulmalıdır.