Eğitimde Gerileme: Milli Eğitim Bakanlığı’na Eleştiriler
Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem
Eğitim, bir milleti bağımsız ve onurlu bir topluluk olarak yaşatan en önemli araçlardan biridir. Büyük Atatürk, bu gerçeği “Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da bir milleti tutsaklığa ve yoksulluğa terk eder!” sözüyle ifade etmiştir. Ancak, son 23 yılda yaşanan eğitimdeki gerilemeler, ülkemizin geleceği için büyük bir tehlike arz etmektedir.
Eğitimde Neden Yoksullaştık?
Bugün, gelişmiş ülkelerin eğitim sistemleriyle yapmış olduğu atılımlar karşısında, Türkiye neden geri kalmıştır? Elbette hukukun ve demokrasinin işleyişi bu durumu etkileyen unsurlardır. Fakat asıl problemi oluşturulan Milli Eğitim politikalarının çağın gerisinde kalması ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması oluşturmaktadır.
Eğitimde Tarikat ve Cemaat Etkisi
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimde reform yerine tarikat ve cemaatlerle yapılan anlaşmalarla dikkat çekmiştir. Öğretmen açığını kapatmak yerine, okullara din adamlarını yönlendiren bir yaklaşım sergilenmiştir. Milli Eğitim’deki temel değerler, özellikle de “Andımız” ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi gibi metinler sınıflardan kaldırılmış; bu durum ise eğitim alanında ciddi bir gerilemeye neden olmuştur.
Kamuoyunu Rahatsız Eden Yöntemler
Bakan Tekin’in, Nutuk’taki "Ey Türk Gençliği" ifadelerinin sakıncalı bulunması kafa karıştırıcıdır. Eğitim camiası ve kamuoyu, bu kelimelerin neden sorunlu olarak algılandığını sormaktadır. Eğitim-SEN, yaptığı açıklamada, Bakan Tekin’in eğitim politikalarındaki başarısızlığını vurgulayarak, “Yusuf Tekin! Otur SIFIR” ifadesiyle tepkisini ortaya koymuştur.
Eğitimin Üzerindeki Olumsuz Etkiler
Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, Bakan Tekin’i eleştirirken “Tekinsiz” teriminin eğitim sistemimize yansıyan tavırlarını tanımladığını belirtmiştir. Bu yıl, Türkiye’nin eğitim sistemi, geriye gitmeye devam etmekle kalmayacak, aynı zamanda geleceğimizi tehdit eden bir hâl alacaktır.
Türkiye’nin Eğitim Geleceği
- yüzyılda, eğitimde ihtiyaç duyulan reformları gerçekleştirememek Türkiye’nin uluslararası alanda geri kalmasına sebep olmaktadır. Öğrencilere yönelik sınav takvimleri, YKS ve LGS gibi önemli süreçler, etkin bir eğitim politikası ile desteklenmelidir. Ancak mevcut sistem sürdürülemez bir model oluşturmaktadır.
Öğretmenlerin Durumu
Eğitimdeki asıl güç, öğretmenlerden kaynaklanmaktadır. Sultan Uçar, Milli Eğitim Bakanı’nın geçmişini göz önünde bulundurarak, eğitim devrimlerinin önemine dikkat çekmiştir. Öğretmenler, bu sistem içerisinde sıkıntılarla boğuşmakta, halkın desteklediği bir eğitim anlayışıyla ilerlemektedirler.
Sonuç
Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin eğitimi daha bilimsel, laik ve dinamik bir yapı kazanmalıdır. Eğitimde gözlemlenen bu gerilemelerin önüne geçilmezse, ülkemiz bir adım bile ileriye gidemeyecek ve potansiyelini gerçekleştiremeyecektir. Eğitim, sadece geleceğimizin temeli değil, aynı zamanda bir milletin onurudur. Yazık değil mi bu güzel ülkeye?
GÜNÜN SÖZÜ
"İnsan eğitimle doğmaz ama eğitimle yetişir adam olur!"