Türkiye Eğitim Sistemindeki Sorunlar: Öğretmen Açığı ve Hijyen Problemleri
Öğretmen Açığı ve Nitelikli Eğitim Sorunu
Türkiye’deki eğitim sisteminde toplamda 1 milyon 168 bin 896 öğretmen görev yapmaktadır. Bu öğretmenlerin 993 bin 397’si devlet okullarında, 175 bin 499’u ise özel okullarda çalışmaktadır. Ancak, yaklaşık 100 bin ücretli öğretmen düşük ücretlerle ve sosyal güvenceden yoksun bir şekilde istihdam edilmektedir. Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal, "Yıllardır atama bekleyen on binlerce öğretmen varken, kamusal eğitimdeki öğretmen ihtiyacı geçici ve ücretli personelle karşılanıyor. Bu durum eğitimde süreklilik ve kaliteyi olumsuz etkiliyor," diyerek bu sorunun büyüklüğüne dikkat çekti.
Temizlik Personelinin Kadro Sorunu
Devlet okullarında görevli 143 bin 355 temizlik personelinin yalnızca 49 bin 578’inin kadrolu olduğunu belirten Ünsal, geri kalan personelin İŞKUR’un TYP ve İUP programları aracılığıyla geçici ve düşük ücretlerle çalıştırıldığını ifade etti. Haftada sadece üç gün görev yapan bu temizlik personelinin yetersizliği okullardaki hijyen sorunlarına yol açıyor ve bu durum çocukların sağlığını tehdit ediyor.
Okullaşma Oranlarındaki Düşüş
MEB verilerine göre, 5-17 yaş grubundaki çocukların net okullaşma oranı %95,34 olarak açıklanmış olsa da, yabancı uyruklu çocuklar dâhil edildiğinde bu oran %93,97’ye düşüyor. Özellikle 14-17 yaş grubunda okullaşma oranının %91,25’e gerilediği gözlemleniyor. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) verilerine göre, eğitim dışında kalan çocuk sayısı geçtiğimiz yıla göre %38,4 artışla 612 bin 814’e yükselmiştir. Açık öğretim, Suriyeli çocuklar ve MESEM öğrencileri dahil edildiğinde ise bu sayı 1 milyon 578 bin 941’e ulaşıyor.
Eğitimde Laiklik ve Yapısal Sorunlar
Mustafa Ünsal, eğitimdeki yapısal sorunların derinleştiğini, kırsalda uygulanan taşımalı eğitim sisteminin öğrenci gelişimini olumsuz etkilediğini belirtti. "Eğitim politikaları uzun zamandır piyasacı, rekabetçi ve sınav odaklı bir anlayışla yönetiliyor. Bu durum, kamusal eğitimi işlevsiz hale getiriyor," dedi.
Ayrıca, dini vakıf ve cemaatlerle imzalanan protokollere yönelik sert eleştirilerde bulunan Ünsal, "Çocuklar cemaat ve vakıfların kontrolündeki yurtlara ve kurslara yönlendiriliyor. Bu yapılarda artan istismar vakaları toplum vicdanını derinden etkiliyor. Devlet eliyle eğitimin laik temellerinden uzaklaştırılması kabul edilemez," şeklinde konuştu.
Mücadelenin Süreceği Vurgusu
Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Ünsal, çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitim sistemi için mücadelenin devam edeceğinin altını çizdi. Eğitim sistemindeki bu sorunlara çözüm bulmak, ülke genelinde daha nitelikli bir eğitim ortamı yaratmak adına önemli bir adım olarak görülüyor. Öğretmen atamaları, sınav takvimi, müfredat değişikliği gibi konular, bu mücadelede dikkatle takip edilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor.