Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
MassLab
MassLab
Reklam verin!

Eğitimde Kayyım Rejimi Yok! Öğretmen Atamaları Ve Sınav Takvimi Hakkında.

Eğitim Sen’den AYM Kararına Rağmen Kayyım Düzenine Eleştiri Eğitim Sen:

Eğitim Sen’den AYM Kararına Rağmen Kayyım Düzenine Eleştiri

Eğitim Sen: "Kayyım Rejimi Sona Ermedi"

Eğitim Sen, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) üniversitelerde rektör atamalarını doğrudan Cumhurbaşkanına bırakmayı öngören düzenlemeyi iptal etmesine rağmen, iktidarın kayyım düzenini sona erdirmediğini vurguladı. Sendika, "Kayyım rejimini kabul etmiyoruz! Üniversiteler; atama değil, bileşen temsiline dayalı demokratik seçimlerle yönetilmelidir," diyerek duruşlarını açıkladı.

AYM’nin Kararı: Tarihsel Bir Dönüm Noktası

Anayasa Mahkemesi, 2023 yılının sonunda aldığı kararla, rektör atamalarının Cumhurbaşkanının yetkisine bırakılmasını iptal etti. Eğitim Sen, bu kararı sadece hukuki değil, aynı zamanda tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Açıklamada, "Üniversitelerin akademik özgürlük, özerklik ve bileşen temsili ilkelerine dayanması gerektiği, yüce yargı tarafından tescil edilmiştir," ifadeleri kullanıldı.

Kayyım Düzeni Süreklilik Arz Ediyor

AYM kararına rağmen, üniversitelerdeki kayyım düzeninin sona ermediği, aksine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) aracılığıyla göstermelik başvuru süreçlerinin sürdüğü belirtildi. Özellikle, Boğaziçi Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nde yaşananların, üniversitelerin kendi iradesiyle yönetilmesinin hâlâ engellendiğini vurguladılar.

Siyasi İktidarın Uzantısı: Rektörlükler

Eğitim Sen, kayyım rejiminin sadece rektör atama süreci ile sınırlı olmadığını; rektörlük makamlarının siyasi iktidarın bir uzantısına dönüştüğünü, bu durumu ise acı örneklerle açıkladı. Örneğin, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar, barış imzacısı akademisyenleri ihraç ettirirken, LGBTİ+ öğrenci kulüplerini kapatmış ve demokratik hakları bastırmıştır. Aynı şekilde, Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, öğrenci protestolarına müdahalede bulunmuş ve akademisyenleri soruşturmaya tabi tutmuştur.

İlgili Haber  Uzmanlardan Ara Tatil Uyarısı: Sınava Girecek Öğrenciler Tekrar Yapmalı

Kayyım Rejimi: Bir Tahribat Pratiği

Eğitim Sen, söz konusu rektörlüklerin yönetim değil, bir "tahribat pratiği" olduğunu ifade etti. Kayyım rejiminin üniversiteleri kamu kurumu olmaktan çıkarıp partizan bir idare biçimine dönüştürdüğünü vurguladılar.

Kurtuluş Çağrısı

Uzun süredir devam eden bu duruma karşı Eğitim Sen, üniversitelerin atama değil, bileşen temsiline dayalı demokratik seçimlerle yönetilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca YÖK’ün üniversiteler üzerindeki vesayet rolüne son vermesi çağrısında bulundu.

Birlikte Yönetim ve Topluma Yönelik Çağrı

Eğitim Sen, tüm üniversite bileşenlerinin—akademisyenler, öğrenciler ve idari çalışanlar—bu sürecin parçası olması gerektiğini ve birlikte karar alarak birlikte yönetmeleri gerektiğini kaydetti. "Çünkü üniversiteler sadece bilim üretmez, aynı zamanda toplumun özgürlük, eşitlik ve adalet değerlerini de üretir," diye eklediler.

Sonuç

Eğitim Sen’in bu açıklamaları, Türkiye’deki üniversite yönetim sistemine ve kayyım rejimine yönelik ciddi eleştirilerle dolu. Akademik özgürlük ve özerklik gibi temel ilkelerin yeniden kazanılması gerekliliğine dikkat çekmek, eğitim camiası ve toplum genelinde önemli bir güncel konuyu gündeme getiriyor. Türkiye’deki üniversiteleri gerçek anlamda demokratik bir yapıya kavuşturmanın, sadece akademik başarıları değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik değerlerini de zedelememek adına hayati bir öneme sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Buse Bilim Koleji’nden Yapay Zeka Destekli Eğitim Modeli Yapay Zeka
Sıradaki Haber Buse Bilim Koleji’nden Eğitimde Yapay Zeka Dönüşümü: MEB ve Yeni Müfredat