İklim Krizi ve Eğitim: Türkiye’de Eğitimin İklim Değişikliğiyle Mücadelesi

İlk Kar Yağışı ve İklim Değişikliği Bilinci

Genç bir Egeli olarak ilk kar yağışını on sekiz yaşında gördüğümü hatırlıyorum. Çocukluğumda kar tatilinde mahalle aralarında kızak kayan yaşıtlarımı izlerken onlara imrenirdim. İzmir’de kar görmek bir hayaldi ve iklim değişikliği sadece ozon tabakasını delen deodorantlarla ilişkilendirilirdi.

Çocuklarda Eko-Anksiyete ve Solastalji

Aradan geçen yıllarda dünya değişti; çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan “eko-anksiyete” ve “solastalji” hisleri iklim krizi ve doğa tahribatıyla ilişkili endişeleri ifade ediyor. Artık iklim krizi sadece çevresel bir sorun değil, eğitim alanını da etkileyen küresel bir krize dönüştü.

UNICEF Raporuna Göre Küresel Durum

UNICEF’in “Kesintiye Uğrayan Eğitim: 2024’te İklim Kaynaklı Aksamaların Küresel Özeti” başlıklı raporuna göre, dünya genelinde milyonlarca çocuk, iklim felaketleri nedeniyle eğitim hayatlarında aksamalar yaşıyor. Özellikle sıcak hava dalgaları, seller, fırtınalar ve kuraklıklar okulların kapanmasına veya eğitimin kısıtlanmasına neden oluyor.

Türkiye’nin Durumu ve UNICEF Verileri

Türkiye, iklim ve çevre şokları konusunda yüksek riskli ülkeler arasında yer alıyor. Orman yangınları, sel felaketleri ve aşırı sıcaklıklar öğrencilerin okula erişimini ve eğitim altyapısını tehdit ediyor.

Çözüm Yolları ve UNICEF Önerileri

UNICEF raporu, iklime dayanıklı eğitim stratejileri geliştirilmesi için üç temel öneride bulunuyor. Bunlar: eğitim altyapısının güçlendirilmesi, afet yönetimi eğitimi ve politika finansmanının desteklenmesi. Eğitim sistemleri, iklim krizine karşı dirençli ve sürdürülebilir hale getirilmelidir.

Türkiye’de Yapılması Gerekenler

Türkiye’nin iklime dayanıklı bir eğitim stratejisi benimsemesi ve uygulaması önemlidir. İklim krizine karşı eğitim altyapısının güçlendirilmesi, afet yönetimi eğitimi ve politika finansmanının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca toplumsal işbirliği ve bilinçlendirme de önemli bir rol oynamaktadır.

İklim krizi, eğitim üzerinde derin etkiler yaratan bir sorundur ve çözüm için çoklu paydaşların işbirliği ve kararlı adımlar atması gerekmektedir. Türkiye’nin de eğitim sisteminde iklim krizine karşı dirençli ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak için gereken adımları atması kaçınılmaz bir zorunluluktur.