“Hücreler” Adlı Oyunun Oyuncularıyla Röportaj
Haberin Başlıkları
Oyunun Başlangıcı ve Hazırlık Süreci
Engin Günaydın: Aslında ben bu oyunu 20 yıl önce yazdım. Yıllar önce dekorunu yaptırdık, kostümleri diktirdik. Provalar dahi başladı. Sonra metinde bazı eksiklikler fark ettim. Metinde bir boşluk doğuyordu. Özellikle ikinci perdede sorunlar vardı.
Cengiz Bozkurt: Oyunun çıkmasına 1 hafta var hâlâ finali revize ediyoruz…
Oyunun İçeriği ve Prodüksiyon
Engin Günaydın: Oyun fantastik ve çizgi film öğeleri barındırıyor. Kostümü, dekoru, oyunculuk biçimlerine kadar her alanda yeni bir dil bulmak zorunda kaldığımızdan tekrar tekrar revizyona gidiyoruz. Mapping dediğimiz dijital bir dünyası var ve sahnede 16 kişiyiz.
Cengiz Bozkurt: Eğlenceli enerjik bol müzikli ve danslı bir oyun yarattık. Seyirci 19 Ocak’ta çok ayaklı bir oyun izleyecek.
Duygular, Akıl ve İnsan Psikolojisi
Engin Günaydın: İnsan vücudunu tarif edersem bir ülkeyi, dünya sistemini de anlatabilirim diye düşündüm. O yüzden insan vücudunda geçen bir oyun yazmaya karar verdim.
Cengiz Bozkurt: Popüler kültürle gelen eğilim insanların zihnini zayıflaştırıyor. Psikolojilerini ve duygularını önemsiz hale getiriyor. Bu da tekdüze, renksiz bir insan profilinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu da insanlarda ciddi bir moral bozukluğuna yol açıyor. İnsanlar mutsuz oluyor.
Dayanışma, Değişim ve Umudun İşaretleri
Engin Günaydın: İnsan tek başına da önemli. Fakat beraber olduğunda çok daha da önemli. Tek başına bir şey yapmak güçsüz bir şey. Etkili olan kalabalık olarak bir şey yapabilmek.
Cengiz Bozkurt: Tiyatroda sezgisel işler yapıyoruz. İçgüdülerimizin belirleyici olduğu bir meslek icra ediyoruz. Bu yüzden hissiyatınıza bakın, sizi doğru yere götürecektir.
Hücreler Oyununun Mesajı ve Etkisi
Engin Günaydın: Oyunun sonunda seyirciyi kendi gücünün farkına vararak umutlu bir şekilde uğurlayacağız. Bu bizim oyunumuzun motivasyon ve mutluluk veren yanı.
Cengiz Bozkurt: Türkiye’de tiyatro sessizlik dönemindeydi. Şimdi kendine geliyor. Yeni sahneler açılıyor. Destek bulmaya başlıyor. Tiyatronun sektörel bir yere geldiğinin göstergesi bu.