İyi ki Geldin: Rıfat Hoca’nın Ardında Bıraktığı Miras
Haberin Başlıkları
Bayram Sevincinin Yüreklere Girdiği Bir Hikaye
“Bayram sevinci” diye bir tabir vardır. Meleklerin bayram ettiği karşılamalar olmalı bizler ölünce de… Öyle güzel yaşamak öyle razılıkla, öyle pak, öyle dolu, hayatta iken de. Hem de bayram sevinci gibi…
‘’İyi ki geldin’’ diyerek kucakladığın bir dostun sevincini, ahir aleme göçtüğümüzde de melekler diyebilmeli bize. Bir şehidin yüzünde tebessüm bırakarak gitmesi gibi…
Rıfat Hoca’nın Unutulmaz İzleri
Çok kıymetli bir ağabeyimizdi O. Hocamız, dostumuz, her işi kolaylaştıran, nice insandan yük alan, gönül adamı Rıfat Bayramı ‘ı kaybettik. Çocukların onu gördüğünde bayram ettiği koca yürekli adam. Onun kalbinde var olan çocuk sevgisini ve merhameti bölüştürme imkânı olsaydı dünyanın dört bir yanı dağ taş nasiplenirdi.
Bir Kalp, Binlerce Gül: Rıfat Hoca’nın Hikayesi
Onun” cennet ehli” diye seslendiği yavrulara olan duyarlılığı, onlarla olan diyalogları tüm öğretmenlere rehberlik edecek kadar kalbidir. Oğlum Ömer Tarık 8 yaşında ciddi bir kaza geçirmişti ölümden dönmüştü. Eve çıktığımızda bir baktık ki Rıfat Hoca sınıfındaki tüm öğrencilerle” geçmiş olsun’a “gelmiş. Hediyeler, konuşmalar gülüşmeler. Oğlumun sanki yeniden dünyaya geldiğini fark etmiştim. Mahallede, okulda, arkadaş çevresinde hangi çocuğun neye ihtiyacı olduğunu bilen ve bir şekilde onlara ulaşan Rıfat Hoca çocuklarla çok özel bir bağlar kurmuştu.
Rıfat Hoca’nın Öğrencilere Olan Sevgisi
Çocuğunun yaramazlığı yüzünden sürekli okula çağrılan veliyi okul kapısında teselli edişi, onun okuldaki tüm çocukları iyi tanımasındandı. O çocuk şu an iyi bir hukukçu olarak ardından gözyaşı ile yaz tutuyorsa kendine inanan birini tanıdığı içindir. O aynı zamanda çok iyi bir veli idi. Torununu sınıfıma alıp getirdiğinde’’ bu çocuk sizinle kendine geldi hoca hanım’’ diyerek gözlerinin gülmesini hiç unutamıyorum. Torununu sarıp sarmalayan onlarca çocuğa hediyeler getirirdi. Kasa kasa meyve getirir dağıtırdı. Bir tahta parçası üzerine futbol sahası yapmıştı. öğrencilerim için teneffüste büyük bir aktivite idi yıllarca. ‘’sosyal bilgiler dersinde eskiden oynadığımız oyunları işlerken bunları öğretmek istiyorum kıymetli hocam’’ demiştim. Onlarca topaç alıp gelmişti okul bahçesine. Okul bahçesi topaçların çevrilmesinden çok, çocukların öğretmenlerin mutlulukla dönen dünyasına dönüşmüştü.
Rıfat Hoca’nın Mirası
Vücudunda başlayan deprem son anına kadar yıldırmadı onu, rabbinden geleni hep güzellikle karşıladı” iyi olacağız” dedi her sorana. Şubat depremi; şehrini evini çevresine elinden alsa da, Ankara onun için gurbet olsa da, dünya sürgününü tamamlayıp rabbine kavuştu büyük bir teslimiyetle. Ardından konuşulacak nice güzel anı bıraktı. Onun gibi örnek öğretmen, baba, eş, dost, abi kolay bulunmuyor. Birçok güzel hasleti bir arada taşıyan güzel insan. Gönüllerde bu kadar yer eden biri rabbine mutlu varmıştır inşallah, diyoruz mekânı cennet olsun.