Mercedes-Benz, BMW’den Motor Tedarik Edeceği İddialarını Kesin Bir Dille Reddetti

Mercedes-Benz ve BMW Arasındaki Motor İddiaları

Son dönemde Alman otomotiv basınında yer alan iddialara göre, Mercedes-Benz, bazı modellerinde BMW’nin motorlarını kullanmayı düşünüyordu. Ancak, bu söylentiler Mercedes-Benz yönetimi tarafından sert bir şekilde yalanlandı.

Teknoloji Direktörü Markus Schaefer’den Açıklama

Münih’te düzenlenen International Motor Show (IAA) Mobility Show’da konuşan Mercedes-Benz Group Teknoloji Direktörü Markus Schaefer, gündemdeki motor iddialarını kesin bir dille reddetti. Schaefer, “Bu iddiaların hiçbir gerçeklik payı yok. Tüm silindir hacimlerini kapsayan, EU7, China 7 ve ABD düzenlemelerine uygun kendi modüler motor ailemizi geliştirdik” şeklinde ifadelerde bulundu.

Yeni Motor Ailesi: FAME

Mercedes, kendine ait yeni motor ailesine FAME (Family of Modular Engines) ismini vererek sektördeki yerini sağlamlaştırmayı hedefliyor. Bu motor ailesi, farklı silindir hacimlerini kapsayan modüler yapısıyla dikkat çekiyor. Şirket, geliştirdiği motorların küresel ölçekte geçerli olan emisyon standartlarına uyumlu olduğunu vurguluyor.

Önceki İddialar ve Yanıt

Alman basınındaki iddialara göre, Mercedes-Benz’in BMW’nin 4 silindirli B48 kodlu benzinli motorunu kullanmak için görüşmelere başladığı öne sürülmüştü. Bu motorun Mercedes’in birkaç modelinde, özellikle CLA, GLA, GLB, GLC, C Serisi ve E Serisi gibi popüler araçlarında kullanılacağı belirtilmişti. Ancak Mercedes-Benz yönetimi, bu tür spekülasyonları kesin bir şekilde reddetti.

Yorum

Mercedes-Benz’in bu açıklamaları, potansiyel yatırımcılar ve otomotiv sektörü için büyük bir önem taşıyor. Şirketin kendi motor geliştirme çabaları, rekabetçi bir pazarda bağımsızlıklarını korumak ve markanın prestijini artırmak adına kritik. Bu tür hareketler, otomotiv endüstrisinde inovasyon ve gelişim için önemli bir adım niteliği taşıyor. Özellikle emisyon standartlarına uyumlu motor aileleri geliştirmek, sürdürülebilirlik hedefleri açısından da son derece önemli. Bu durum, hem Mercedes-Benz’in marka imajını güçlendirirken hem de yatırım fırsatlarını artırabilir.