Hikmet Hükümenoğlu: Edebiyat ve Polisiye Romanlar Üzerine
Haberin Başlıkları
- Hikmet Hükümenoğlu: Edebiyat ve Polisiye Romanlar Üzerine
Türkçe edebiyatın öne çıkan yazarlarından Hikmet Hükümenoğlu’nun yeni romanı ‘Sonra Gözler Görür’ okuyucuyla buluştu. Yazar, polisiye edebiyatta dil işçiliği, toplumsal konular ve atmosferin metin üzerindeki etkilerini ele alırken, karakter analizlerine de önem veriyor.
‘Harika Bir Hayat’ ile polisiyeye göndermeler yaptığınızı belirtmişsiniz. Yeni romanınızda polisiyeyi nasıl ele aldınız?
Hükümenoğlu, polisiyenin toplumsal eleştiri konusunda güçlü bir araç olduğunu belirtirken, yeni romanında yerel seçim öncesi kurguladığı olaylarla bugünü yansıttığını ifade ediyor. Karakterler arasındaki ilişkiler ve çatışmalar üzerinden politik atmosferi anlatmayı tercih ediyor.
Edebiyatta politik gerçekliği nasıl ele alıyorsunuz?
Hükümenoğlu, karakterlerin ruh halinin anlaşılmasının çok önemli olduğunu vurgularken, politik gerçekliğin karakterlerin yaşadığı ortamla doğrudan ilişkili olduğunu söylüyor. Adalet, toplumsal konular ve siyasi atmosfer üzerine yazarken dikkatli bir denge kurmaya çalıştığını belirtiyor.
‘Sonra Gözler Görür’ün tartıştığı adalet kavramının karakterler üzerindeki etkisi hakkında neler söylersiniz?
Adaletin kişiden kişiye farklı anlamlar taşıdığına dikkat çeken Hükümenoğlu, baş karakterin ahlaki zorluklarla mücadelesini vurgular. Adalet meselesini karmaşık ve çatışmalı bir şekilde işleyerek okuyucuyu düşünmeye sevk etmeyi hedefler.
Edebiyat ve atmosfer ilişkisi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Yazar, gerçek dünya şartlarına uyum sağlamak için hayali şehirler yarattığını söyler. Bu şehirler, karakterlerin kaderini belirlerken atmosfer oluşturarak hikayenin ana unsuru haline gelir. Okurun hikayeye aidiyet hissi kazanmasını sağlar.
‘Sonra Gözler Görür’, sinematografik bir anlatıma sahip. Edebiyatın görsel medya ile kesiştiği noktalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hükümenoğlu, yazdığı eserlerin görsel medyaya uyarlanması fikrinden heyecan duyduğunu belirtir. Kaynak metnin ayrı bir yapı olduğunu kabul ederek, uyarlamaların kendisini etkilemediğini ifade eder. Romanlarını yazarken özgür ve bağımsız bir şekilde düşündüğünü vurgular.
Hükümenoğlu, okuyucuların beklentilerini ve ilgi alanlarını bilmesinin hem iyi hem de zorlayıcı olduğunu ifade eder. Yazma sürecinde bu bilgileri kafasından atarak yazmaya odaklandığını belirtir. Okur ilgisinin kendisini etkilediğini ancak yazma pratiğini bozmadığını söyler.
Yazar, ‘Sonra Gözler Görür’ü bitirdikten hemen sonra yeni projelere başladığını ancak ara verme ihtiyacı duyduğunu belirtir. Masasında farklı hikaye anlatım biçimlerine dair çalışmalar olduğunu ifade eder ve sürekli yazma pratiğini sürdürmeyi hedefler.