Eğitim Sistemi Eleştirisi: üniversite Mezuniyetinin Anlamı

Mahfi Eğilmez’den Eğitim Sistemi Üzerine Eleştiriler

İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, sosyal medya hesabından eğitim sistemine dair çarpıcı eleştirilerini açıkladı. Eğilmez, özellikle öğrenci başarı oranlarının ve üniversite mezuniyetinin kalitesindeki değişim üzerine dikkat çekti.

Geçmiş ve Bugün: Sınıf Başarıları

Eğilmez, lise yıllarındaki deneyimlerini paylaşarak, o dönem okuduğu Ankara Atatürk Lisesi’nde 45 kişilik sınıflarında yalnızca bir öğrencinin takdir ve bir başka öğrencinin teşekkür belgesi aldığını belirtti. Günümüzde ise bu belgeleri alamayan öğrencilerin sayısının oldukça azaldığını ifade etti. Bunun yanı sıra, geçmişte sınıfın yarısından fazlasının bütünlemeye kaldığını, oysa şu an bu durumun neredeyse yaşanmamakta olduğunu belirtiyor.

üniversite Hayatı ve Mezuniyet Gerçeği

Eğilmez, üniversite yıllarında kendisinin ve çevresindekilerin sık sık okuldan atıldığını hatırlatarak, günümüzde üniversiteye kabul edilen neredeyse herkesin mezun olma şansına sahip olduğunu vurguladı. "Herkesi üniversite mezunu yapmaya yönelmiş bir sistem" eleştirisiyle, mevcut eğitim anlayışının nitelik kaybına yol açtığını öne sürdü. Eğilmez, eğitim sisteminin mühendis, iktisatçı ve hukukçu gibi mesleklere sahip birçok mezun üretmesine rağmen, bu bireylerin iş bulamamaları durumunda hayata küstüğünü ifade etti.

Eğitimde Nitelik Kaybı ve Sonuçları

Dr. Mahfi Eğilmez’in ifadeleri, mevcut eğitim sistemi hakkında kaygıları artırmakta. Eğitimde kontenjan artışları, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) politikaları ve burs imkanlarıyla sürdürülmekte olan bu sistemin, gerçekten kaliteli mezunlar yetiştirmekten uzaklaştığını düşünüyor. Eğilmez’in görüşleri, eğitim üzerine yapılacak olan tartışmalara yeni bir boyut kazandırabilir.

Sonuç

Mahfi Eğilmez’in eleştirileri, Türkiye’deki eğitim sisteminin nitelik ve sonuç odaklı değerlendirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Herkesin üniversite mezunu olmasının yaygınlaştırılması, bu bireylerin toplumda nasıl bir yer edindiği sorusunu gündeme getiriyor. Eğitimde kalite ve başarı, yalnızca diploma almakla değil, bireylerin yetkinlikleriyle ölçülmelidir.