Yükseköğretimde 2024-2025 Akademik Yılı Değerlendirmesi: Sorunlar ve Çözüm Arayışları

Eğitimde Fırsat Eşitsizliği derinleşiyor

2024-2025 akademik yılı, yükseköğretim alanında pek çok sorunu beraberinde getirdi. CHP Yükseköğretimden Sorumlu Milli Eğitim Gölge Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Armağan Erdoğan, Eğitimde fırsat eşitsizliğinin giderek derinleştiğine dikkat çekerek, "Cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliği ilkesinin yerini, eşitsizlikleri yeniden üreten bir sistem almış durumda" ifadelerini kullandı.

üniversite Sınav Sistemine Eleştiriler

Erdoğan, üniversite sınav sistemini eleştirerek gençlerin umutlarının ve emeklerinin bir sınava odaklanmasının yanlış olduğunu vurguladı. "Bu kısır döngü, gençleri ve ülkenin kaynaklarını heba ediyor. Eğitim sistemi, analitik düşünmeyi desteklemek yerine ezberci bir anlayışla ilerliyor," dedi. Ayrıca, öğrencilerin 12 yıl boyunca aldıkları eğitim sonrası boş yere zaman kaybettiklerini savundu.

Öğrenci Yaşamını Olumsuz Etkileyen Koşullar

Öğrencilerin üniversite yaşamındaki zorluklarına da değinen Erdoğan, KYK yurtlarının yalnızca üniversite öğrencilerinin %23.7’sine barınma sağlayabildiğini ifade etti. Aynı zamanda, öğrenci burslarının yetersiz olduğunu ve birçok öğrencinin derslerde yeterli bilgi edinip edemediği konusunda endişelerini iletti. Mezun durumlarına değinerek, gençlerin iş bulma sıkıntısı ile karşı karşıya kalacaklarını ve asgari ücretle iş bulsalar dahi geçim sıkıntısı yaşayacaklarını belirtti.

NEET Olan Gençler ve İşsizlik Sorunu

Türkiye’nin eğitim ve işsizlik sorunlarına da dikkat çeken Erdoğan, NEET (Ne Eğitimde Ne İşte) durumundaki gençlerin sayısının alarm verici olduğunu belirtti. 2024 yılında 15-24 yaş aralığındaki gençlerin %23’ü, 18-29 yaş aralığında ise %30’u evde oturan, yani iş bulamayan gençlerden oluşuyor. "Mutsuz ve umutsuz bir gençlik, ülkenin eğitim ve istihdam politikalarının bir sonucudur," dedi.

Akademisyenlerin Sorunları

Akademik camiadaki duruma da değinen Erdoğan, Türkiye’deki akademisyenlerin motivasyon kaybı yaşadığını ve tarih boyunca en düşük maaş seviyelerinde olduklarını belirtti. Özellikle profesör maaşlarının asgari ücretle olan farkının zamanla azaldığını, bu durumun akademik kalitenin düşmesine neden olduğunu vurguladı. "Nitelikli gençlerin akademisyen olmayı tercih etmemesi, toplum için büyük bir sorun," dedi.

üniversite Yönetiminde Şeffaflık Eksikliği

Son olarak, üniversitelerdeki yönetim sistemine eleştirilerde bulunan Erdoğan, rektör atamalarındaki merkezileşmenin akademik özgürlükleri kısıtladığını ifade etti. "Seçimlerin olmaması, akademik topluluğun niteliğini düşürüyor," dedi.

Gelecek İçin Çözüm Önerileri

Erdoğan, yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini ve demokratik, eşitlikçi bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizin hem eğitimde hem de ekonomik alanda kalkınmış bir ülke olması için değişim şart," dedi.

Bu sorunların çözümü için eğitim ve istihdam politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, burs olanaklarının artırılması ve öğrencilere yönelik daha fazla destek sağlanması gerekiyor. Eğitimde eşit fırsatların sağlanması, gençlerin gelecekte daha umutlu ve nitelikli bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlayacaktır.