Microsoft’un Hollanda’daki Veri Merkezi ve Filistin’e Ait Ses Kayıtları Üzerine Protestolar
Amsterdam’daki Protesto: Geef Tegengas Grubu Tepki Gösterdi
Hollanda’nın başkenti Amsterdam yakınlarındaki Microsoft veri merkezinin önünde toplanan Geef Tegengas adlı aktivist grup, Temmuz 2025 itibarıyla İsrail ordusuna ait 11,500 terabaytlık verinin büyük kısmının ülke içinde depolanmasına karşı çıkıyor. Aktivistler, bu verilerin Filistinlilere ait milyarlarca saatlik telefon görüşmelerini içerdiğini iddia ederek, bu durumun insan hakları ihlallerine zemin hazırladığını vurguladı.
Grup sosyal medya platformlarında yaptığı paylaşımlarda, Microsoft binasının kapısına Filistin bayrağı astıklarını ve girişini oturarak kapattıklarını belirtti. Ayrıca, bazı protestocular binanın çatısına çıkarak dikkat çekmeyi başardı.
Protestoların Ardındaki Motivasyon
Geef Tegengas üyelerinden bir aktivist, çatıdan yaptığı açıklamada, Microsoft’un verilerinin İsrail’in Filistinlilere yönelik tehditlerine kullanıldığına dikkat çekerek, "Bu veriler kişilik haklarını ihlal eden bir araç olarak kullanılıyor" ifadelerini kullandı. Aktivist aynı zamanda Microsoft’u "suç ortağı" olarak nitelendirerek, mücadelelerinin süreceğini belirtti.
İsrail Ordusuyla İlgili Veriler ve Kullanım Amaçları
Yapılan araştırmalar, Microsoft’un İsrail ordusunun, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinlilere ait milyonlarca telefon görüşmesi kaydını depolamak için Azure platformunun özelleştirilmiş bir versiyonunu kullandığını ortaya çıkardı. Tel Aviv merkezli "+972" adlı internet sitesi ve Local Call yayın organı ile The Guardian’ın birlikte yürüttüğü araştırma, bu kayıtların ölümcül hava ve kara saldırıları için istihbarat toplamak amacıyla kullanıldığını göstermektedir.
Microsoft, şirketin teknolojisinin Gazze’deki Filistinlilere zarar vermek için kullanıldığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını savunsa da, bazı belgeler, İsrail ordusuna ait verilerin önemli bir kısmının Hollanda’daki Microsoft sunucularında depolandığını ortaya koyuyor. Bu verilerin, yaklaşık 200 milyon saatlik ses kaydına tekabül ettiği belirtiliyor.
Sonuç
Hollanda’daki bu tür protestolar, teknoloji şirketlerinin etik sorumluluklarını ve veri yönetimi uygulamalarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Microsoft’un, veri koruma ve insan hakları konularında daha şeffaf ve sorumlu bir yaklaşım sergileyip sergilemeyeceği, hem yatırımcılar hem de kamuoyu tarafından dikkatle izleniyor. Bu açıdan, veri güvenliği ve insan hakları açısından adil bir denge sağlanması, sadece hukuki değil, aynı zamanda finansal sürdürülebilirlik açısından da kritik bir öneme sahiptir.