Enerji ve Jeopolitik: Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol’dan Önemli Açıklamalar

Enerji ve Jeopolitik İlişkisi Derinleşiyor

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, enerji ile jeopolitik arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, "Son 30 yılda bu iki alanın bu kadar iç içe geçtiği bir dönem görülmedi" ifadesinde bulundu. Birol, Bloomberg HT’de gerçekleştirdiği röportajda, kritik mineral pazarı, enerji arzı ve Türkiye’nin enerji stratejisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Kritik Minerallerin Geleceği

Birol, enerji alanındaki ticaret savaşlarının, jeopolitik dinamiklerle birleştiğini belirtti. "Önemli meseleler, günümüzde beklenmedik şekilde değer kazanıyor, buna karşın daha önce dikkate alınmayan konular gündeme geliyor" diye ekledi. UEA’nın 2021 yılından itibaren kritik mineraller üzerine yaptığı çalışmaların, günümüzde sağladığı bilgi birikimi ile faydalı olduğunu ifade etti. Birol, nikel gibi önemli minerallerin yalnızca temiz enerji değil, aynı zamanda yapay zeka ve savunma sanayi gibi birçok alanda da kritik bir rol oynadığını vurguladı.

Çin’in Dominansı ve Global Bağlılık

Birol, Çin’in kritik mineral rafinajındaki hakimiyetine dikkat çekti. "Bir ülke, bir mineral kaynağına sahip olsa bile, o minerali rafine edebilmesi çok daha önemli" dedi. Çin’in bu süreçte büyük bir bağlılık oluşturduğunu ifade eden Birol, birçok ülkenin minerallerini Çin’e satmak zorunda kaldığını ve bu durumun Batılı ülkeler için ciddi bir sorun yarattığını belirtti.

Uzun Vadeli Domine

Çin’in mineraller alanındaki etkisinin süreceğini dile getiren Birol, Türkiye’nin bu bağlamda oldukça önemli bir konumda olduğunu ve iş birlikleri ile maden sektöründe katkı sağlayabileceğini söyledi. Birol, “Batı, Çin’in bu kadar hızlı büyüyeceğini beklemiyordu; bu durum uzun vadede pazarı etkileyecek” dedi.

Kritik Metaller ve Enerji Güvenliği

Birol, enerji krizlerinde olduğu gibi, kritik metaller konusunda da benzer çalışmalar yapacaklarını belirtti. Türkiye’nin doğal gaz piyasasındaki değişikliklere dikkat çekerek, 2026 yılından itibaren önemli gelişmeler öngördüğünü söyledi. ABD’nin 2027 itibarıyla Rusya’dan doğalgaz alımını durdurma planları üzerine, Avrupa’nın enerji güvenliği konusundaki durumu değerlendirdi.

Nükleer Enerjinin Önemi ve Türkiye

Danimarka’nın nükleere dönmeyi planladığını hatırlatan Birol, Türkiye’nin de nükleer enerjiye yönelmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin ilk nükleer santralinin Rusya ile yapılacak olmasının bazı belirsizlikler doğurduğunu belirten Birol, uzun vadede çeşitliliğin önemli olduğunu vurguladı.

Sonuç ve Beklentiler

Gabar petrolü ve Karadeniz gazı gibi olumlu gelişmelerin olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını ifade eden Birol, Türkiye’nin enerji potansiyelinin henüz tam anlamıyla kullanılmadığını da sözlerine ekledi. Bu bağlamda Türkiye’nin enerji stratejisinin çeşitlendirilmesi gerektiğini belirtti.