Kripto Para Düzenlemeleri: GENIUS Yasası ve Piyasa Yansımaları
ABD Kongresi’nden geçen ay onaylanan ve Donald Trump’ın imzasıyla yürürlüğe giren GENIUS Yasası, kripto para piyasasında önemli değişiklikler getiriyor. Bu düzenleme, stablecoin ihracı için yalnızca lisanslı kuruluşlara izin vererek rezerv şeffaflığını zorunlu kılıyor. Ripple yanlısı avukat John Deaton, yasayı değerlendirdiği X’teki paylaşımında Circle’ın USDC’si ve Ripple’ın RLUSD’si üzerine dururken, asıl sıçramanın Ethereum’un (ETH) potansiyeli olduğunu öne sürüyor.
GENIUS Yasası: Şeffaflığın ve Rekabetin Temelleri
Deaton’a göre, GENIUS Yasası’nın öngördüğü 1:1 rezerv tutma, bağımsız denetim ve Bank Secrecy Yasası’na uyum şartları, hem Circle hem de Ripple için önemli avantajlar sunuyor. Bu iki şirket, zaten düzenleyici lisans alabilecek yapıdalar; dolayısıyla potansiyel olarak ABD pazarında onaylı stablecoin’ler sunma imkânları artacak. Ayrıca, Tether CTO’su Paolo Ardoino’nun da ABD merkezli bir stablecoin geliştirme niyetinde olduğu bilgisi, rekabetin daha da derinleşeceğini gösteriyor.
Yeni yasa, rezervlerin yalnızca nakit, Hazine bonosu ve düşük riskli varlıklardan oluşmasını zorunlu kılarak tüketici fonlarının korunmasını ve sistemik istikrarı hedefliyor. Lisanslı ihraççılar, kamuya açık denetim raporları yayımlayarak kripto para sektörü içinde şeffaflık sağlayacak. Yasalara uymayan stablecoin ihraççıları, ABD pazarında faaliyet gösteremeyecek.
Lisans Başvuruları ve Piyasa Etkileri
Lisans başvuruları, ABD Hazine Bakanlığı ve Federal Rezerv tarafından belirlenen altı aylık pencere içinde kabul edilecek. Bu süre, piyasanın yeni düzenlemelere uyum sağlayabilmesi ve likidite kesintisi yaşamaması amacıyla tanınmış durumda. Analistler, getirilen net düzenlemeler sayesinde piyasalara yeni sermaye girişlerinin hızlanacağını ancak küçük oyuncuların ağır maliyetlerle karşılaşabileceğini belirtiyor.
Ethereum’un Gelecek Vizyonu
Deaton, Fundstrat danışmanları ve Ethereum’un kurucu ortağı Joseph Lubin’in, ETH’yi yeni dönemin teknik omurgası olarak konumlandırmak için lobi faaliyetleri yürüttüğünü iddia ediyor. CNBC’nin Ethereum’u “Wall Street’in görünmez belkemiği” olarak adlandırması, bu algıyı destekliyor. Yeni federal çerçeve ile birlikte yatırımcılar, Ethereum tabanlı akıllı sözleşmelerin kurumsal kabulünün artmasını bekliyor.
Ancak kısa vadede piyasanın oldukça kırılgan olduğu gözlemleniyor. Geçtiğimiz hafta sonu ETH, yaklaşık yüzde 8 değer kaybederek 3.500 dolar eşiğinin altına düşerken, Bitcoin de 112.000 dolara kadar geriledi. Piyasalardaki satış baskısı, Temmuz ayında 73 bin yeni istihdam yaratan ABD verileriyle tetiklenen riskten kaçışın bir sonucu. Mayıs ve Haziran istihdam verilerindeki aşağı revizyon, ekonomik belirsizliği artırarak kripto para piyasasında kâr alımlarını beraberinde getirdi.
Sonuç olarak, Deaton ve diğer uzmanlar, düzenleyici belirsizliğin kademeli olarak ortadan kalkmasının orta vadede Ethereum’u destekleyebileceğini öne sürüyor. Ancak makro şokların hâlâ piyasa üzerindeki etkisi belirleyici olmaya devam ediyor.