Kamu Toplu Sözleşme Görüşmeleri ve İşçi Talepleri: Grev Kararları Yolda
Hükümet ile İşçi Kanadı Arasındaki Farklı Talepler
Kamuda çalışan 600 bin işçi için süregelen toplu sözleşme görüşmelerinde, işveren ve işçi tarafları arasında belirgin bir anlaşmazlık söz konusu. İşveren kanadı, ilk altı ay için %17’lik ücret artışı önerirken, işçi temsilcileri, bu rakamın çok altında kalarak %50’lik bir artış ve en düşük ücretin günlük 1800 TL’ye çıkarılmasını talep ediyor. Bu durum, sürecin nasıl ilerleyeceğine dair merakları artırıyor.
Enflasyon Verileri ve Pazarlık Gücü
Kamu tarafının istihdamda ayak sürümesinin ardında, hükümetin pozisyonunu güçlendirmesine zemin hazırlayan, mayıs ve haziran aylarındaki enflasyon verilerinin etkili olduğu belirtiliyor. Haziran ayı enflasyon verileri açıklandığında, yıllık enflasyonun düşüş göstermesi bekleniyor. Eğer enflasyon, %1,5 civarında gerçekleşirse, 2025 yılına kadar enflasyonun %40’tan %35,2’ye gerilediği gözlemlenecek. Bu durum, hükümetin üçüncü teklifini oluşturmasında önemli bir rol oynayabilir. İşçi tarafının, bu nedenle, en düşük ücretlerin artırılmasını gündeme getirmesi bekleniyor.
İşçi Talepleri ve İşverenin Teklifi
Çalışan kesim, birinci altı ay için %50, ikinci altı ay içinse ek %25 ve 10 puan refah payı talep etmiştir. Bunun yanında, en düşük ücretin günlük 1800 TL’ye yükseltilmesi de önemli bir talep olarak gündemde. İşveren sendikası TÜHİS, revize ettiği teklifte ise sadece %17’lik bir artış önerirken, en düşük ücret için herhangi bir rakam vermemiştir. Düşük gelirli işçilerin geçim sıkıntıları göz önünde bulundurulduğunda, asgari ücretin hangi seviyeye çekileceği büyük önem taşıyor.
Grev Kararları ve Sendikaların Tutumu
Toplu sözleşme süreçlerinde sendikaların grev kararı alma aşaması yaklaşıyor. Çoğu sendikanın yasal süreçler nedeniyle temmuz ayında grev kararı alabileceği ifade ediliyor. Bu kararların alınması, işçilerin tutumlarında değişikliklere yol açabilir. Türk-İş ve Hak-İş, bu süreçte kararlılıklarını vurgulamakla birlikte, henüz belirgin bir eylem planı açıklamamıştır.
Sonuç olarak, kamu toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet ve işçi temsilcileri arasındaki farklı taleplerin nasıl bir sonuca ulaşacağı, önümüzdeki günlerde merakla izlenecektir. Faiz oranları, enflasyon ve ücret artışları gibi ekonomik unsurlar, bu sürecin dinamiklerini belirleyecektir.