Flaş Gelişme: İmar Planı Değişikliği ile Değer Artış Payı Zorunlu Hale Geldi
Kritik Gelişme: Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği Yayımlandı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, imar planı değişiklikleri ile değer artışı sağlayan taşınmazlardan elde edilen kazancın kamuya aktarılmasını öngören yeni bir yönetmelik yayımladı. Resmi Gazete’de yayımlanan ‘İmar Planı Değişikliğine Dair Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği’ ile, taşınmazların plan değişikliği sonrasında değer kazanması durumunda, bu değer artışının %90’ının kamuya aktarılması zorunlu hale geldi.
Resmi Açıklama: Amaç Plansız Büyümeyi Engellemek
Bakanlık, yapılan bu değişikliğin, şehirlerin plansız büyümesi ve keyfi imar değişikliklerinin önünü almayı hedeflediğini belirtti. İmar planlarındaki düzenlemelerin, taşınmaz sahipleri ve kamu yararı arasında adil bir denge sağlaması planlanıyor.
Güncel Durum: Peşin Ödeme İmkanları
Yönetmeliğe göre, değer artış payı yalnızca arsalardaki değer artışına yöneliktir. Vatandaşlara yapılan düzenlemeler arasında peşin ödemeler için %10 indirim sunulması dikkat çekiyor. Ayrıca, mülk sahipleri, taksitli ödeme seçeneği ile de yükümlülüklerini yerine getirebilecek.
Yeni Çözümler: Kamu İhtiyaçları ve Mülkiyet Kısıtlamaları
Düzenlemenin diğer bir önemli yönü, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ek-1 maddesi kapsamındaki özel mülkiyetteki taşınmazlar için yeni çözümler getirilmesidir. Kamu kurumlarının ihtiyaç duymadığı alanlarda, uygun şartlar sağlandığında, plan değişiklikleri gerçekleştirilebilecek. Bu sayede mülkiyet kısıtlamaları ortadan kaldırılacak ve vatandaşların mağduriyetleri giderilecek.
Editör Yorumu: Kamu Yararı ve Mülk Sahipleri Arasındaki Denge
Bakanlık tarafından getirilen bu yeni yönetmelik, şehirlerin sürdürülebilir gelişimini sağlamak ve mülk sahipleri ile kamu arasında daha adil bir denge kurmak açısından önemli bir adım. Ancak, sürecin ne ölçüde hayata geçirileceği ve uygulanacağı, yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının işbirliğine bağlı olarak belirginleşecektir. Kamu yararı gözetilirken, mülk sahiplerinin haklarının korunması da önemlidir; bu denge sağlandığı takdirde, hem toplum hem de bireyler için olumlu sonuçlar doğuracaktır.