Sivrihisar’da Eğitim Skandalı: Disiplin Cezaları ve Suç Duyuruları
Haberin Özeti
Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde meydana gelen evrakta sahtecilik skandalı, Haberes Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Bu skandalın ardından bir okul müdürü, bir şube müdürü ve bir memur hakkında disiplin ve para cezaları talep edildi. Ayrıca, Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunuldu.
Eylemler ve Ceza Süreci
Tehdit ve Tutuklama
Daha önce kaleme alınmış olan "Sivrihisar Milli Eğitim’de Ölümle Tehdide Hapis Cezası" başlıklı haberde, memur Yasin Yalçın’ın kurumdaki iki çalışana, Whatsapp üzerinden ölüm tehdidi savurduğu ve hapis cezası aldığı belirtilmişti. Yalçın, aynı zamanda usta öğreticilerin maaşlarını zimmetine geçirdiği iddialarıyla tutuklanmıştı.
Sahte İmzalar ve Devam Çizelgeleri
Son yapılan müfettiş soruşturmasında, İhsan Biçerli Anadolu Lisesi’nin 24 Kasım 2024 tarihli yazısına göre, Okul Müdürü Muhammed İbrahim Yazıcı tarafından sahte imzalarla düzenlenmiş devam takip çizelgeleri gönderildiği tespit edildi. Bu belgelerle, Kadir Yalçın’ın çalışmadığı halde çalışıyor gibi gösterildiği ortaya çıktı.
Cezalar ve Yükümlülükler
Disiplin Cezaları
Müfettişler, Muhammed İbrahim Yazıcı, Erdoğan Bozkurt ve Yasin Yalçın hakkında çeşitli disiplin cezaları talep etti:
-
Muhammed İbrahim Yazıcı: 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması ve Kadir Yalçın’a yapılan fazla ödemelerin geri alınması.
-
Erdoğan Bozkurt: 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması ve Kadir Yalçın’ın fazla ödemelerinin geri alınması.
- Yasin Yalçın: 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması ve aynı şekilde para iadesi.
Adli Süreçler
Tüm ilgililer hakkında, 3 Ekim 2025 tarihli yazıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
Editoryal Not
Bu olay, kamu sektöründeki denetim eksikliklerinin ve ahlaki yozlaşmanın ne denli ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğitim kurumlarının, nesillerin geleceğini şekillendiren alanlar olması sebebiyle, bu tür olayların üzerine titizlikle gidilmesi gerektiği aşikar. Toplumun bu konudaki bilincini artırmak ve eğitim alanındaki şeffaflığı sağlamak, hem yönetimlerin hem de bireylerin sorumluluğudur. Dileriz ki, bu tür skandallar bir daha yaşanmaz ve eğitim camiası, sağduyulu ve etik değerlere bağlı bir şekilde yönetilir.

