Eğitim Sistemindeki Eşitsizlikler: LGS ve YKS Sonuçları Üzerine Değerlendirme
Eğitimdeki Sorunlar Derinleşiyor
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları, Türkiye’nin eğitim sisteminin mevcut sorunlarına bir kez daha ışık tutuyor. Yıllardır süregelen başvuru artışları, sınavlardaki şaibe iddiaları ve eşitsizlikler, özellikle yoksul ailelerin çocukları için büyük zorluklar yaratıyor. Eğitim Uzmanı Ali Taştan ile yaptığımız röportajda, eğitim sistemindeki bu derin sorunları ve etkilerini konuştuk.
Sınavlar ve Eğitimde Başarı
Sınavların Eğitim Üzerindeki Etkisi
YKS ve LGS sonuçları, eğitimin gerçek bir ölçüsü olamaz. Taştan, her iki sınavın da öğrencilerin akademik gelişimlerine katkı sağlamadığını belirtiyor. "Sınavlar yalnızca öğrencileri başarısız veya başarılı olarak değerlendirmek için yapılıyor," diyor. Ayrıca, LGS formatının genç yaşta bu kadar kritik bir değerlendirme yapacak şekilde tasarlanmasının yanlış olduğunu vurguluyor. "Başarısız sayılan çocukların tekrar eğitim hayatına katılması oldukça güç."
Yoksul Ailelerin Eğitim İmkanları
Ülkemizdeki ekonomik zorluklar, yoksul ailelerin çocuklarının eğitim fırsatlarını olumsuz etkiliyor. Yetersiz beslenme ve temel eğitim imkanlarının yokluğu, bu çocukların bahse konu sınavlarda başarılı olmasını engelliyor. Devlet okullarına yeterli bütçe ayrılmadığı için nitelikli eğitim alma fırsatları da kısıtlanıyor. Taştan, bu durumu "Artık zengin ailelerin çocukları yüksek öğrenimde başarı sağlarken, yoksul ailelerin çocukları bu fırsatlardan mahrum kalıyor," şeklinde ifade ediyor.
Sınavlardaki Şaibe İddiaları
Şaibe ve Eşitsizlikler
MEB’in sınav süreçlerindeki şaibe iddialarına karşı tutumu, eleştirilerin hedefi olmaya devam ediyor. Taştan, "Sınav sırasında soruların binlerce kişi tarafından görülebileceği bir platformda paylaşılması, adil bir sınav olup olmadığını sorgulatıyor," diyor. 29 öğretmenin görevden alındığı sınavda bile "şaibe yok" demenin mantıksız olduğunu savunuyor.
İmam Hatip Liseleri ve Eğitimde Ayrımcılık
Ali Taştan, imam hatip liselerine sağlanan teşvikleri ve devlet okulları arasındaki eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. "İmam hatip liseleri, sürekli olarak özel muamele görüyor, bu okullara ciddi bütçeler aktarılıyor," şeklinde görüş belirtiyor. Bu durum, eğitimdeki ayrımcılığı artırıyor.
Mesleki Eğitimdeki Sorunlar
MESEM ve Çocuk İşçiliği
Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM)yle ilgili eleştiriler de Taştan tarafından dile getiriliyor. "Çocuklar, ağır şartlarda çalıştırılıyor ve bu durum ciddi bir sorun haline geldi," diyor. Bu uygulamaların denetimsizliği ise çocukların sağlığını ve güvenliğini tehdit ediyor.
Eğitimde Dönüşüm ve Gelecek
Eğitimdeki Siyasi Etkiler
AKP döneminde eğitim sisteminin dinselleştirilmesi, tarikat ve cemaatlerin eğitim alanına müdahil olmasına neden oldu. Taştan, bu durumu, "Eğitimde liyakatsizlik ve eşitsizlik arttı," şeklinde eleştiriyor. "Bugün öğrencilerimiz, okuduğunu anlamayan, temel matematiksel işlemleri yapamayan bireyler haline geldi."
Özel Okul Sayısındaki Artış
Son yıllarda özel okul sayısının artışı, eğitimdeki eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. Taştan, "2012’de 4 bin olan özel okul sayısı, şimdi 14 bine yükseldi. Eğitim, artık nitelikli bir hizmet olmaktan çıkıp parayla alınan bir meta haline geldi," diyor.
Sonuç
Ali Taştan’ın açıklamaları, Türkiye’deki eğitim sisteminin karşılaştığı sorunları gözler önüne seriyor. MEB yetkilileri, bu sorunların üstesinden gelmek için acil tedbirler almalı; aksi takdirde eğitim alanındaki eşitsizlikler daha da derinleşecektir.