Faiz Oranları ve Enflasyon Üzerindeki Etkiler

Fed’in Karar Süreci ve Beklentiler

Eylül ve sonrasında Federal Reserve’in (Fed) alacağı kararlar, bu hafta açıklanacak tarifelerin sonucuna bağlı olarak önemli ölçüde şekillenecek. Küresel piyasalarda etkili olabilecek kritik haber akışı, özellikle ABD’den gelecek. Bu akşam Fed’in faiz oranı ile ilgili alacağı karar bekleniyor. Piyasalar, Fed’in faiz oranlarını değiştirmeyeceği yönündeki beklentilerinde oldukça kararlı. Ancak asıl belirleyici unsur, karar metnindeki mesajlar ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısında vereceği sinyaller olacak. Kritik olarak “Powell, karar vermek için acelemiz yok demeye devam edecek mi?” sorusu ön planda.

Bugün Faiz İndirimine Gitmeyecek

Geçtiğimiz hafta, Powell’ın açıklamalarında etkili olabilecek en önemli konulardan biri olarak, 1 Ağustos’ta uygulanacak yeni gümrük vergilerinin ne boyutta olacağı öne çıkıyor. Güncel gelişmeler, Fed’in bugün politika faizinde değişiklik yapmayacağı yönündeki tahminlerle paralel ilerliyor. ABD ekonomisi güçlü bir büyüme sergilerken, enflasyona ilişkin öncü göstergeler yukarı yönlü bir hareketin devam edeceğini sinyal ediyor. İşsizlik oranının tarihi dip seviyelerde kalması da Fed’in faiz indirimi ihtimalini zayıflatıyor. Cuma günü açıklanacak tarifeler, Fed’in Eylül ve sonrasında alacağı kararlar üzerinde doğrudan etkili olacak. Tarifelerin yüksek gelmesi, enflasyonist baskılar yaratarak Fed’in müdahale yollarını kısıtlayabilirken; makul düzeyde tarifeler, enflasyonist baskıların azalmasına ve olası bir faiz indiriminin gündeme gelmesine zemin hazırlayabilir.

Yeni Tarifelerin Etkisi

Trump yönetiminin, 1 Ağustos tarihine kadar anlaşmaları birer birer tamamlayacağına dair açıklamalar, piyasalarda bir rahatlama yarattı. Avrupa Birliği ile yapılan %15 oranındaki anlaşma, piyasa beklentilerini olumlu yönde etkiledi. Bu çerçevede, ABD’nin ortalama gümrük tarifelerinin %3’lerden %14’lere çıkacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte, mevcut gümrük vergileri 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaşacak. Bu durumun küresel büyüme üzerinde baskı oluşturması kaçınılmaz görünüyor; ancak yeni bütçe kanunu ile iç talebin canlanması, ABD’nin büyüme açısından gelişmiş ülke ortalamalarının üzerinde kalma potansiyelini artırıyor.

Faiz İndirimleri Masada

Tarifelerin her durumda yükselmesi, ABD enflasyonu üzerinde etkili olacak. Şu anda %3 seviyelerinde seyreden ABD enflasyonunun %3.5-4 bandına yaklaşma olasılığı bulunuyor. Bu durumda, Fed’in %4.25 olan politika faizini aşağı çekme ihtimali doğacak; fakat bu oran büyük ölçüde sınırlı kalacak. Eğer tarifeler beklenenden çok daha yüksek olursa, Powell’ın "Acelemiz yok" yaklaşımı daha da güçlenebilir. Ancak beklenenden düşük tarifeler, enflasyonist baskıları azaltarak Fed’in faiz indirimine gitmesine olanak sağlayabilir. Eylül ayında Fed’in faiz indirimini masaya yatıracağına dair beklentiler artmakta; yıl sonuna kadar olası iki tane 25 baz puanlık indirim konuşulmakta. Ancak, genel senaryomuz Fed’in bu yıl tek bir 25 baz puanlık indirim yaparak yılı kapatacağı yönünde.

Sonuç ve Değerlendirme

Trump yönetiminin Fed üzerinde oluşturduğu baskının zamanla hafiflemesi beklenebilir, ancak genel anlamda enflasyon ve ekonomik büyüme arasındaki dengenin sağlanamadığı durumlar, Fed ile ilgili gerginliğin devam etmesine sebep olabilir. Bu dinamikler, yatırımcılar ve piyasa katılımcıları için dikkatle izlenmesi gereken önemli gelişmeler olarak öne çıkıyor. Özellikle, enflasyonist baskıların ne yönde evrileceği, faiz politikalarının belirlenmesinde kilit bir rol oynayacaktır. Ekonomik büyümeyi desteklemek adına atılacak adımlar, piyasalarda dalgalanmalara yol açma potansiyeline sahip.