Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu

Pazartesi Vatan Hainliği Günü: Yeniden Değerlendirme

Vatan Hainliği Kavramının Değersizleştirilmesi Vatan Hainliği: Değerlerimizin BasitleştirilmesiHaberin BaşlıklarıVatan Hainliği:

Vatan Hainliği Kavramının Değersizleştirilmesi

Vatan Hainliği: Değerlerimizin Basitleştirilmesi

Vatan Hainliği Kavramının Genellikle Kullanılması

Son yıllarda değersizleştirdiğimiz, basitleştirdiğimiz ne çok kavram girdi hayatımıza değil mi?

Bunlardan birisi de -bana kalırsa açık ara birincisi- vatan hainliği.. Her yerde ne çok duyar olduk. Otobüste, metroda, durakta, markette, hastanede, okulda, pazarda, üniversitede… Otobüs geç mi kaldı, şoför vatan haini.. Markette öndeki müşteri sıra mı beklemedi, vatan haini.. Doktor hastasına burun mu kıvırdı, vatan haini.. Hele cumhurbaşkanı ve hükümet aleyhine en ufak bir eleştiriye bile hemen vatan hainliği yaftası yapıştıranlar var ki, hiç saymıyorum bile. Hatta Üsküdar otobüsü geç kaldı desen, ‘sen hükümetimize bir şey mi ima ediyorsun’ seviyesine kadar indik.

Vatan Hainliği Kavramının Okuldaki Yansımaları

Yazımıza mevzu konu, kızımın okulundaki bir olay üzerine gelişti. Pazartesi günü bayrak merasimine geç kalanları müdür vatan haini ilan etmiş. Bunu da bangır bangır mikrofondan ilan ediyormuş. “Bayrak merasimine gelmeyenler, geç gelenler vatan hainidiir” diye.. Biz de yarım saatlik yol yürümeyle okula anca ulaşabilen bir mesafedeyiz yani. Eskaza birkaç dakika geç kalsak, okul kartı, girişte çocuğunuz geç kaldı diye basıyor.

Neyse uzatmayayım. İlk bu ‘vatan hainliği’ temasıyla karşılaştığı gün, kızım eve büyük bir sinirle geldi. Ne oldu kızım neden sinirlendin dediğimde, ben vatan haini olmak istemiyorum dedi. Allah Allah, o da nerden çıktı derken mesele aydınlığa kavuştu. Beni de derin bir düşünce aldı.

Vatan Hainliği Kavramının Eğitim Sistemindeki Etkisi

İnsana dair en ufak bir toleransa sahip olmayan bir okul sistemi, aslında tam olarak ne istemektedir? Mutlak itaat… Saniyelik sekmelerden rahatsız olan, katı kurallı, askeri disiplinle genç yetiştirecek olan bir müdür, niyeyse bende iyi niyet çağrıştırmadı. Hele ki üstüne vatan hainliği yaftasını böyle rahatça, pervasızca, acımasızca, hoyratça şaak diye yapıştırabildikten sonra… Müdür temsil misal tabiki orada. O gitse başkası gelecek ve aynı geleneği devam ettirecek belki. Asıl sorun, onlara kendini kral gibi hissettiren ve ‘ben bu okulun sahibiyim istediğimi yaparım’ dedirten anlayış.. Peki çocuk neyi öğrenecek? Nerede otorite var, ona itaat etmeliyim, ses çıkarmamalıyım’ı öğrenecek. Dahası, kafasına göre olmayan her insanı vatan haini ilan etmeyi…

İlgili Haber  Müdür Şenel Bulut'un Gezdiği Okul Kalmadı

Vatan Hainliği Kavramının Değersizleşmesi

Eskiden vatan haini denilince vatanını satan, aleyhinde başka düşman ülkelere casusluk yapan, bilgi satan, bu ülkeye her şeyiyle düşman olmuş, kin bağlamış, gözünü kan bürümüş bir cani figürü canlanırdı gözümde. Ama şimdi önümüze gelen her iki kişiden biri muhakkak vatan haini çıkıyor piyasa kriterlerine bakınca. Öyle ya..

Şimdilerde dalgasını geçiyoruz tabii. Pazar akşamından yatarken kızıma diyorum. Yarın pazartesi vatan hainliği günü. Erken yat ki geç kalmayalım..!

YASAL UYARI

Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi’ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu haberin fotoğrafı yok
Sıradaki Haber Pakistan’da Okul Otobüsüne Yönelik Saldırıda Ölüm Sayısı 10’a Yükseldi