Çocuklukta Pasif İçicilik: Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Pasif İçiciliğin Derin Etkileri
Ergenlik öncesi ve erken gençlik döneminde sigara dumanına maruz kalan çocuklar, gelişmekte olan meme dokularında DNA hasarına uğrayabiliyor. Bu hasarın etkileri, yıllar sonra kansere dönüşebilecek hücresel değişimlerin temelini oluşturabiliyor. Konuyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Neşet Köksal, sadece erişkinlik dönemindeki değil, çocukluk dönemindeki pasif içiciliğin de ilerleyen yıllarda meme kanseri riskini artırma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Özellikle ebeveynlerinden biri sigara içen çocukların, ileriki yaşamlarında daha yüksek risk taşıdıkları vurgulandı.
Meme Kanserinin Yaygınlığı
Kadın Sağlığı Üzerinde Ciddi Tehdit
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlar için en sık görülen kanser türü olup, her 8 kadından birinin yaşamının bir anında bu hastalıkla karşılaşma riski taşımaktadır. Prof. Dr. Köksal, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) GLOBOCAN 2020 verilerine göre, yalnızca 2020 yılında dünya çapında 2,3 milyon kadına yeni meme kanseri tanısı konulduğunu ve 685 bin kadının bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini aktardı.
Türkiye’deki Durum
Ülkemizde ise kadınlarda görülen tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 24’ünü meme kanseri oluşturmaktadır. Türkiye’de her yıl yaklaşık 20 bin kadına meme kanseri tanısı konulmakta. Genel olarak 50 yaşından sonra görülme sıklığı artsa da, son yıllarda 30’lu yaşlardaki kadınlarda da meme kanseri vakalarının artış göstermesi, genç kadınlar arasında farkındalığın artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Sonuç
Meme kanseri, hem bireyler hem de toplum sağlığı açısından önemli bir sorun teşkil ediyor. Çocukluk döneminde pasif içiciliğin bu hastalığın riskini artırabileceği gerçeği, ailelerin ve eğitim camiasının farkındalık yaratması gereken bir konudur. Genç kadınların bilinçlendirilmesi ve erken teşhis yöntemlerinin yaygınlaştırılması, bu riski azaltmak için kritik bir adım olacaktır.
Prof. Dr. Köksal’ın açıklamaları, sigara içmenin çocuklar üzerindeki etkileri ve meme kanserinin yaygınlığı üzerine önemli bilgilere ışık tutuyor. Toplum olarak, bu konudaki farkındalığı artırmak adına atılacak adımlar, gelecekteki sağlık risklerini azaltmak açısından büyük önem taşıyor.