İSO 500 Raporu: Türk Sanayisi İçin Kritik Uyarılar
Haberin Başlıkları
Merve Yiğitcan/İstanbul
1 Mayıs 2024
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, “İSO 500 Büyük 2024 Verileri Işığında Sanayimizi; Yapısal Sorunları, Rekabetçi Özellikleri ve Değişim Açısından Değerlendirmek” başlığı altında gerçekleştirildi. Toplantıda Bahçıvan, 2024 yılına dair endişe verici üç önemli veri üzerinde durdu.
Sanayide Sürekli Düşüş: Üç Ana Göstergeler
Bahçıvan, İSO 500’ün net satışlarının son üç yıldır reel olarak düştüğünü belirtti. İkinci önemli veri, sanayicilerin kazançlarının büyük bir kısmını finansman giderlerine harcamak zorunda kalmaları. 2024 yılında bu durum, yıllar öncesine nazaran daha zorlu bir hâl aldı. Bahçıvan, bunun yanı sıra karlılık rasyolarının da son on yılın ortalamasının altında kaldığını söyledi; özellikle faaliyet karlılığının 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 iken 2024’te yüzde 6,2’ye gerilediğini vurguladı.
Kademeli Yavaşlamanın Etkileri
Bahçıvan, Türkiye’deki dezenflasyon politikalarının 2024 Nisan’dan itibaren daha geniş bir şekilde devreye alındığını ve bunun sanayi sektöründeki satışlar üzerinde olumsuz bir etki yarattığını ifade etti. Ayrıca, uluslararası pazarlarda zayıf talep ve artan maliyet baskıları nedeniyle sanayicilerin zorlu bir süreçten geçtiğini dile getirdi.
Finansman ve Rekabet Gücü Üzerindeki Etkiler
Artan maliyetlerin satış fiyatlarına yeterince yansıtılamaması, Türk lirasının değerlenmesi ve güçlü dolardaki parite etkileri, Türk sanayisinin uluslararası rekabet gücünü düşürdüğünü belirtti.
Sanayinin Geleceği İçin Kritik Adımlar
Bahçıvan, mevcut verilere dayanarak sanayinin kritik bir döneme girdiğini vurguladı. Özellikle sanayi sektörünün durumu, ülkenin üretim kapasitesini ve ekonomik istikrarı doğrudan etkiliyor. Geçmişte alınan yanlış ekonomik kararların sonuçlarının, finansal istikrarsızlık ve yüksek enflasyon olduğunu ifade eden Bahçıvan, bu sıkıntıları aşmanın büyük bedeller gerektirdiğini söyledi.
Üretimden Uzaklaşma Tehlikesi
Türk sanayiinin üretimden uzaklaşma riskine dikkat çeken Bahçıvan, bu durumu tersine çevirmek için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Gelecekte nitelikli ve teknolojiye dayalı üretim anlayışının benimsenmesi gerektiğini savunarak, bu sürecin ülkenin ekonomik büyümesi ve refahı için kritik olduğunu aktardı.
Sonuç Olarak
Bahçıvan, İstanbul Sanayi Odası olarak üretim odaklı bir kalkınma perspektifi için çaba göstermeye devam edeceklerini açıkladı. Ülkenin zorlu jeopolitik koşullara karşı savunmasını geliştirecek bir sanayi altyapısının önemine vurgu yaptı.