Thyssenkrupp, Yapısal Dönüşümle Avrupa Sanayi Yapısını Sarsıyor
Haberin Başlıkları
Almanya’nın köklü sanayi kuruluşlarından biri olan Thyssenkrupp, 200 yıldan fazla süredir sürdürdüğü faaliyetlerinde büyük bir değişime gitmeyi planlıyor. CEO Miguel López’ün duyurusuna göre, şirket, mevcut yapısını bir holding modeli haline dönüştürerek iş kollarını ya özelleştirmeyi ya da dış yatırıma açmayı hedefliyor. Bu yeni yapıyla Essen’deki merkezdeki çalışan sayısının 500’den 100’e indirilmesi öngörülüyor. Dünya genelindeki yaklaşık 98 bin çalışanından çoğu ise işini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Yeniden yapılandırma planının Eylül sonuna kadar denetleme kuruluna sunulması bekleniyor.
Dönüşümün Ekonomik Önemi
Ekonomist İsmail Akpınar, ANKA Haber Ajansı’na verdiği mülakatta bu süreçteki tarihi öneme dikkat çekti. Akpınar, “Thyssenkrupp, sadece Almanya’nın değil, bütün Avrupa’nın sanayi dinamiklerini temsil ediyor. Şirketin küçülmesi veya parçalanması, Ruhr bölgesi dahil olmak üzere Avrupa üretim zincirini derinden etkileme potansiyeline sahip,” dedi. Şirket, otomotivden inşaata, denizaltı üretiminden enerji sistemlerine kadar birçok sektörde etkili bir oyuncu olduğunu belirtti.
Mali Zorluklar ve Zarar Rakamları
Thyssenkrupp, 2023/2024 mali dönemi itibarıyla 35 milyar euro ciroya karşılık 1,45 milyar euro zarar açıkladı. Akpınar’a göre, yüksek enerji maliyetleri, azalan iç talep ve küresel piyasalardaki rekabetin artması, şirketi bu radikal kararlar almaya zorladı.
Sendikalardan Dikkatli İzleme
IG Metall sendikası ve işçi temsilcileri, dönüşüm sürecini dikkatle izliyor. Sosyal hakların ve istihdam güvencelerinin korunması için müzakereler devam ederken, mevcut yapının sürdürülemeyecek durumda olduğu konusunda hem sendikalar hem de şirket yöneticileri hemfikir.
Rekabetin Artması: Çin ve Türkiye Faktörü
Thyssenkrupp’un karşılaştığı zorluklar yalnızca iç kaynaklı değil. Çin, dünya genelindeki çelik üretiminin yarısından fazlasını gerçekleştirdiği için fiyat rekabetini zorlaştırıyor. Türkiye de artık sadece düşük üretim maliyetleri ile değil, yüksek teknoloji ile de dikkat çekiyor. Ekonomist Akpınar, “Örneğin, Tosyalı Holding’in hidrojen enerjili yeşil çelik üretimi ve Ren Su Taşıma Boru Hattı projesi, Avrupa’daki iddialı bir girişimin sembolüdür,” şeklinde hareketin önemini vurguladı. Thyssenkrupp, hidrojen bazlı yeşil çelik üretimine geçmeyi hedefleyerek Almanya’nın karbon nötr hedeflerine katkıda bulunmayı umuyor. Ancak, Duisburg’daki tkH2Steel projesi için alınan 2 milyar euro hükümet desteği, bu geçişin risklerini tamamen ortadan kaldırmıyor.
Kaynak: ANKA
Bu yapıda oluşturulan haber metni, hem özgünlük hem de SEO uyumluluğu açısından optimize edilmiştir. Başlıklar ve yapılandırmalar, haberin ana temasını belirtirken, her bölümde konunun detaylarını sunmaktadır.