Pınhan Sahne: Öğretmen, Öğrenci ve Veli Bir Arada
Okul Tiyatro Grubu ve Başlangıç Hikayesi
Birinci sınıf öğretmeni olan Ahu, tiyatro sevdalısı olarak her öğrencisinin kalbine dokunmak istiyordu. Bu nedenle tiyatronun çocuklar üzerindeki etkisini fark ederek okulda tiyatro grubu kurma fikrini hayata geçirdi. Eltim Semra Baca ile birlikte yola çıktılar ve Pinhan Sahne adını verdikleri tiyatro grubunu kurarak başarıyla yol almaya başladılar. Geçen sene 2 bin 500 kişiye gösterim yaptılar ve yılda en az 10 seans oyun sergiliyorlar.
Oyuncu Seçiminde Özel Bir Anlayış
Pınhan Sahne olarak yaramaz veya görünmez olarak etiketlenmiş çocuklara da şans vererek kadrolarına dahil ediyorlar. En yetenekli ile en görünmez oyuncunun sahnedeki uyumu onları büyüleyen bir deneyim haline geliyor. Kadroda şu an 50 kişi bulunurken, 27 gönüllü veli de grubun bir parçası haline geldi.
Öğretmen, Veli ve Öğrencinin Buluşması
Pınhan Sahne, öğretmen, veli ve öğrenciyi aynı sahnede buluşturarak büyük bir başarıya imza atıyor. Velileri tiyatroya dahil etme fikri özellikle ev hanımlarını tiyatroyla tanıştırmayı amaçlayarak ortaya çıktı. Bu yıl 10 öğretmen de kadroya dahil oldu ve farklı statü ve yaşlardan gelen herkes aynı amaç için bir araya geldi.
Tiyatronun Değiştirici Gücü
Pınhan Sahne topluluğu, sanata ve tiyatroya olan ilgiyi artırarak çevresinde olumlu bir etki yaratıyor. Okulun dört duvarla çevrili olmadığını, sevgi ve bilgiyle dolu her yerin bir okul olduğunu vurguluyorlar. Özellikle annelere ve çocuklara ulaşarak onlara ilham olmayı hedefliyorlar.
Oyuncuların Görüşleri
Yasemin Aytaç (Din Kültürü Öğretmeni): “Sanata olan ilgimi, tiyatro grubuna dahil olarak farklı bir alanda da göstermek istedim. Din Kültürü dersinin sanattan ayrı olması algısını değiştirmek beni mutlu ediyor.”
Gülnur Demir (Okul Veli): “Pinhan Sahne’ye katılmak cesur bir adım oldu ve bu deneyim bana başarma duygusunu yaşattı. Çocuğuma iyi bir model olduğumu hissediyorum.”
Cengizhan Erdoğan (Öğrenci): “Tiyatro benim için bir tutku haline geldi ve okulda bambaşka bir yer olduğunu fark ettim. Artık her şey mümkün ve başarılabilir geliyor.”