Türkan Şoray: Türk Sinemasının Sultanı ve Sanatın İkonu

Sinema Yolculuğu ve Toplumsal Hassasiyetler

Türkan Şoray, Türk sinemasının en önemli figürlerinden biri olarak, 102 yıllık Cumhuriyet tarihimizde başrol oynadığı 222 film ile "dünyanın en çok film çeviren kadın oyuncusu" unvanını kazanmıştır. 25 yılı aşkın süre boyunca gazeteci dostu Bircan Usallı Silan ile gerçekleştirdiği nehir söyleşi kitabı "Türkan ve Hayat", okuyucuları Türkan Şoray’ın iç dünyasına ve daha önce hiç bilinmeyen yönlerine götürüyor.

Sinema kariyerinin yanı sıra, Türkan Şoray, toplumsal sorunlara duyarlılığıyla da dikkat çekiyor. Son dönemde yaşanan yangınlar ve gençlerin yurt dışına gitme isteği onu derinden etkiliyor. "Okuyamayan kız çocukları ve geçim sorunları, toplumsal sorunlar, hayatta her zaman çözüm bulmak dileğim" diyor.

Eşitlik ve Sağlık İçin Sihirli Değnek

Bir konuşmasında, "Elimde sihirli bir değnek olsa, herkesin eşit koşullarda sağlık ve eğitim almasını sağlardım" diye belirterek, kadınların erkeklerle eşit yaşaması ve doğanın korunmasına dair de düşüncelerini paylaşıyor.

Sinema Yolculuğunun Tanımı

Şoray, 65 yıllık sanat yaşamını "Sanki dün başlamışım gibi" tanımlıyor ve "Star değil, emekçi olduğumu düşünüyorum" diyor. 15 yaşında tesadüfen gittiği sete bu kadar ilgisini çekmeseydi, muhtemelen öğretmen olmayı hedefliyordu. "Öğretmen olsaydım, çocuklarla daha sade bir hayatım olurdu" diyerek öğretmenliğe olan hayranlığını ifade ediyor.

Güzellik ve İçsel Değere Dair

Güzelliği ile sık sık gündeme gelen Şoray, "İç güzellik de önemli. Filmlerde en güzel kadın imajı yaratıldı ve bu beni rahatsız etmeye başladı" diyor. Kendine ait bir stil ve düşünce yapısı geliştirdiğini vurguluyor.

Sinema Kuralları ve Kendi Değerleri

"Türkan Şoray Kanunları" olarak bilinen kuralların geçmişte konulduğunu, ama bunları kendi elleriyle yıktığını belirtiyor. "Kimsenin arkasından konuşmamak ve doğayı korumak" gibi değerlerini öne çıkartıyor.

Aşk ve İlişkiler Üzerine

Aşkın hayatın vazgeçilmezi olduğunu belirten Şoray, "Aşksız bir dünya düşünülemez. Sonsuz aşka inanmak ise zordur" ifadeleriyle aşkın geçici doğasına dikkat çekiyor. Bircan Usallı Silan’ın kitaba dair olarak "Türkan Şoray, sadece bir ikon değil, gerçek bir insan" sözleri, Şoray’la olan 25 yıllık dostluğunu özetliyor.

Anne-kız İlişkisi

Kızı Yağmur ile olan ilişkisini "Dünyam onun üzerine kurulu" diyerek tanımlayan Şoray, ünlü bir ailenin çocuğu olmanın getirdiği zorlukları da dile getiriyor. "Türkan Şoray olduğum için senden özür diliyorum" gibi sözleri, bu ilişkiyi daha anlamlı hale getiriyor.

Sonuç

Türkan Şoray, hem sinema kariyeri hem de toplumsal duyarlılıklarıyla Türk halkının gönlünde taht kurmuş bir sanatçı. Eğitim ve eşitlik gibi önemli konulara olan hassasiyeti, onu sadece bir sanatçı olmanın ötesinde bir rol model haline getiriyor. Sanatçı, hayatına yön veren değerleri ve insanlara kattığı anlamla da gelecek nesillere ilham vermeye devam ediyor.