Çocuk Evliliklerinde Yaz Tatili Tehlikesi: Önlemler Acil Gerekiyor
Haberin Başlıkları
Tehlikenin Boyutu ve İstatistikler
Okulların 20 Haziran’da kapanacak olması, özellikle kız çocukları için yalnızca bir tatilin başlangıcı değil; aynı zamanda zorla evlendirilme riskinin arttığı bir dönemi işaret ediyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) öngörülerine göre, dünya genelindeki her beş çocuktan biri evlendiriliyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa 2030’da dünya genelinde 950 milyon, 2050 yılı itibarıyla ise 1,2 milyar çocuğun erken yaşta evlendirilmiş olması bekleniyor. Türkiye’de çocuk evlilikleri oranları yıllar geçtikçe azalma gösterse de hâlâ ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl Türkiye genelinde 16-17 yaş aralığında 617 erkek ve 9,354 kız çocuğu evlendi. En fazla evlilik vakalarının görüldüğü şehirler arasında Gaziantep (979), Şanlıurfa (800) ve Hatay (462) öne çıkıyor. UNICEF’in 2021 verilerine göre Türkiye, 18 yaşından önce evlendirilme oranları açısından dünya genelinde 202 ülke arasında 87. sırada yer alıyor. Bu rakamlar sadece resmi istatistikler.
Okulların Rolü ve Öğretmenlerin Sorumluluğu
Çocuk evliliklerinin önlenmesinde eğitim kurumları ve öğretmenlerin büyük bir rolü bulunmaktadır. Özellikle okul döneminin sonlarına gelindiğinde, risklerin tespit edilmesinde öğretmenlerin dikkati oldukça önemlidir. Öğretmen Ağı, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun desteğiyle "Çocuk Yaşta, Erken ve/veya Zorla Evlilikler İçin Önleme ve Müdahale Rehberi"ni oluşturdu. Bu rehber, bir öğrencinin başarısının aniden düşmesi, devamsızlık yapması, okulu terk etme eğiliminde olması, yetişkin giyimleri tercih etmesi, altın takıları kullanması ve sosyal medyada evlilikle ilgili içeriklere ilgi göstermesi gibi durumların, olası evlendirilme risklerini belirten işaretler olduğuna dikkat çekiyor.
Öğrencilerin Korkuları ve Önceden Belirtiler
Eğitim Reformu Girişimi (ERG), öğretmenlerin yaşadığı deneyimlerle durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Öğretmenlerden aktarılan bazı durumlar şöyle:
- “Öğretmenim, beni evlendirecekler” şeklinde yardım talep eden öğrenciler var. Bazen, sınıf arkadaşları durumun farkında olup öğretmenlere bilgi iletiyor.
- Bir öğrenci ailesinin kendisi üzerinde evlilik baskısı kurduğunu söylüyor: “Takdir almazsam sonum evlilik olacak” şeklinde tehdit ediliyorum.
- Öğretmenler, durumları yetkililere bildirdiklerinde güvenlik sorunları yaşayabiliyor ve tehditlere maruz kalabiliyor. Bazıları korkularından ötürü iş yerini değiştirmek zorunda kalabiliyor.
Önleyici İhtiyaç ve Bildirim Süreci
Öğrencilerin devamsızlıkları ve davranışlarındaki değişikliklere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Öğretmen Ağı Eş Koordinatörü Yakup Yıldırım, öğretmenlerin çocuklarla kurduğu güven ilişkisi sayesinde, öğrencilerin içsel durumlarını paylaşmalarının mümkün olacağını ifade etti. Bu tür durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair şu bilgileri verdi:
- Öğretmenler, aile ve sosyal hizmetler bakanlığına risk bildiriminde bulunabilir, ayrıca savcılığa ya da kolluk kuvvetlerine suç duyurusunda da bulunabilirler. Risk bildirimlerinde, öğrencinin içerisinde bulunduğu zor durumda olan belirtilerin bildirilmesi; suç duyurularında ise suç olasılığına dair her türlü bilginin iletilmesi gerekmektedir.
İlgili tarafların hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçmesi, çocukları korumak ve olası evlendirilmeleri önlemek açısından kritik öneme sahip.