Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu

Obezite Cerrahisi: Sağlıkta Yeni Flaş Gelişmeler ve Diyet İpuçları

Obezite Cerrahisi ile Sağlıklı Bir Geleceğe Adım Atın Uzmanından Obezite

Obezite Cerrahisi ile Sağlıklı Bir Geleceğe Adım Atın

Uzmanından Obezite Cerrahisi Bilgileri

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tolga Hüner, uzun süreli diyet, egzersiz ve medikal tedaviye yanıt vermeyen bireyler için etkili bir seçenek olan obezite cerrahisi hakkında bilgiler verdi. Dr. Hüner, bu cerrahilerin temel amacının mide hacmini küçülterek veya bağırsaklardan besin emilimini azaltarak daha az gıda alımını sağlamak olduğunu ifade etti.

Hangi Durumlarda Obezite Cerrahisi Tercih Edilmeli?

Vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerinde olan bireylere obezite cerrahisi önerilmektedir. Bununla birlikte, VKİ’si 35’in üzerinde olup, diyabet, hipertansiyon veya uyku apnesi gibi sağlık sorunları yaşayan kişiler de aday olabilir. Ancak, bu değerlendirme çok disiplinli bir yaklaşımla yapılmalı; cerrahi öncesinde genel cerrahiden, endokrinolojiden, diyetisyenlerden ve psikiyatristlerden görüş alınmalıdır. Dr. Hüner, kişinin uygunluk durumunun titizlikle belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Obezite Cerrahisinde Popüler Yöntemler

Tüp Mide ve Gastrik Bypass

Dr. Hüner, obezite cerrahisi kapsamında en sık tercih edilen iki yöntemin tüp mide ve gastrik bypass olduğunu kaydetti. Tüp mide operasyonunda midenin yaklaşık yüzde 80’i çıkarılarak hem mide kapasitesi küçültülmekte hem de açlık hissini artıran ‘ghrelin’ hormonunun üretimi azaltılmaktadır. Gastrik bypass yönteminde ise hem mide küçültülmekte hem de ince bağırsağın bir kısmı devre dışı bırakılmaktadır; böylece alınan gıda miktarı azalmakta ve vücuda emilen kalori miktarı kısıtlanmaktadır.

Ameliyat Süreci ve Riskler

Ameliyatlar genellikle kapalı yöntemle gerçekleştirilmektedir. Bu teknik, daha az ağrı, küçük kesiler ve hızlı bir iyileşme süreci sağlamaktadır. Ancak, ameliyat sonrası düzenli kontrollerin, diyetisyen gözetiminde beslenmenin ve psikolojik desteğin başarının anahtarı olduğunu belirten Dr. Hüner, cerrahinin risksiz olmadığını hatırlattı. Enfeksiyon, kanama ve anesteziye bağlı komplikasyonlar gibi ihtimallerin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda bu risklerin minimize edildiği vurgulandı.

İlgili Haber  Flaş Gelişme: Alzheimer’a Çare Olarak Virüsler Üzerinde Çalışmalar Başladı

Obezite Ameliyatı Sonrası Disiplin

Hastaların ameliyat sonrası ilk 6-12 ayda hızlı kilo kaybı yaşadığının altını çizen Dr. Hüner, bu sürenin ardından kilonun korunmasının bireyin yaşam tarzındaki değişikliklere ne derece uyum sağladığıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, düzenli fiziksel aktiviteler ve doktor kontrollerinin obezite cerrahisinin kalıcı başarısı için elzem olduğunu söyledi.

Sonuç olarak

Dr. Hüner, obezite cerrahisinin bir çözüm olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yaparak, bu sürecin ciddi bir disiplin, sabır ve sorumluluk gerektiren bir yolculuk olduğunu belirtti. Doğru planlamayla hayatı uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Obezite cerrahisi, uygun adaylar için bir dönüşüm fırsatı sunmakta olup, sağlıklarına önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Bu alanda profesyonel destek almanın ve bilinçli bir yaklaşım sergilemenin de altı çizilmelidir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Yeni Nesil Kalp Pilleri: Geleneksel Yöntemlere Alternatif Kalp sağlığı, günümüzde
Sıradaki Haber “Sağlıkta Flaş Gelişme: 2 Gramlık Kablosuz Kalp Pili ile Devrim”