İsrail’de Aşırı Sağcıların Gazze İşgali Üzerine Tartışmaları Derinleşiyor

Smotrich’ten Netanyahu’ya Eleştiriler

İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, güvenlik kabinesi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de "zafere ulaşma" konusundaki inancını kaybettiğini ifade etti. Smotrich, Netanyahu liderliğindeki hükümetin Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etme kararı almaması durumunda "erken seçime gidilmeli" tehdidinde bulundu.

Gazze’nin İşgali İçin Baskılar Artıyor

Smotrich, Gazze Şeridi’nin bütünüyle işgal edilmesini, Filistinlilerin bölgeden çıkarılmasını ve Yahudi yerleşimlerinin kurulmasını savunuyor. 8 Ağustos’ta yapılan toplantıda sadece Gazze kentinin işgalini öngören planın onaylanmasına karşı çıktığını belirten Smotrich, Netanyahu’ya güvenlik kabinesini tekrar toplama çağrısında bulundu. "Başbakanın, İsrail ordusunu zafere taşıyabileceğine dair inancımı kaybettim" diyen Smotrich, son haftalarda Netanyahu ile Gazze’nin tamamının işgali için yoğun bir şekilde çalıştığını vurguladı.

Erken Seçim Tehdidi ve Sukkot’un Açıklamaları

Aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi milletvekili Zvi Sukkot, güvenlik kabinesi toplantısında Gazze Şeridi’nin tamamının işgali yerine sadece Gazze kentinin işgaline onay verilmesine tepki gösterdi. Sukkot, "Durum buysa, şahsi kanaatime göre seçime gitmemiz gerekiyor" ifadelerini kullanarak, işgal kararının alınmamasını "savaş hedeflerinden vazgeçmek" olarak değerlendirdi.

Gazze’de 1 Milyon Filistinli Tehdit Altında

İsrail’in işgale hazırlandığı Gazze kenti, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alıyor. Kuzeydeki birçok bölge, İsrail ordusunun işgali ve Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik sözde "tahliye emri" altında. İsrail’in işgal planı kapsamında, 1 milyon Filistinlinin sözde "tahliye emirleriyle" yerinden edilerek orta kesimdeki bölgelere sürgün edilmesi hedefleniyor.

Sonuç

İsrail’deki aşırı sağcı politikaların Gazze üzerindeki etkisi giderek derinleşiyor. Smotrich ve Sukkot’un açıklamaları, hükümetin içindeki çatlakları ve Gazze’ye yönelik stratejilerin sorgulanmasını gündeme getiriyor. Bu durum, hem iç politikada hem de uluslararası arenada önemli sonuçlar doğurabilir. Gazze’deki insani durum ise her geçen gün daha da kritik bir hal alıyor.