Netanyahu’nun Gazze İşgali Planı ve Müzakere Süreci
Netanyahu’nun Açıklamaları ve İşgal Planı
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 21 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, ordusunun kendisine Gazze kentini işgal etme planını sunduğunu duyurdu. Bu planın, Gazze Tümeni’nin ülkenin güneyindeki karargahına iletildiğini belirten Netanyahu, aynı zamanda İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve savaşın "İsrail’in kabul edebileceği şartlarda sona erdirilmesi" için derhal müzakerelere başlanması talimatını verdi. Netanyahu, "Hamas’ın yenilgisi ve tüm esirlerin serbest bırakılması el ele gidiyor." ifadelerini kullandı.
Müzakere ve İşgal Sürecinin Paralelliği
Netanyahu, Gazze kentini işgal saldırılarını sürdürürken, ateşkes ve esir takası müzakerelerini de yürütme niyetinde olduklarını vurguladı. Savunma Bakanı Yisrael Katz ise 22 Ağustos’ta Gazze kentini işgal planını onayladıklarını açıkladı. Bu durum, İsrail’in bölgedeki askeri stratejisini ve müzakerelere yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Güvenlik Kabinesi’nin Onayı
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta Gazze’nin kuzeyindeki işgal planına onay vermişti. Netanyahu, kabine toplantısı öncesinde verdiği bir röportajda, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini ifade etti. Yerel basında yer alan haberlere göre, ordunun Gazze’nin geri kalanını işgal etme emri aldığı, ancak bu adımın eylül ayından önce hayata geçirilmesinin beklenmediği bildirildi.
İşgal Planının Aşamaları
Planın ilk aşamasında, yaklaşık bir milyon Filistinlinin güneye sürgün edilmesi, kentin kuşatılması ve yoğun saldırılar sonrası işgal edilmesi öngörülüyor. İkinci aşamada ise büyük ölçüde harabeye dönmüş olan Gazze’nin merkezindeki mülteci kamplarının işgali planlanıyor.
İsrail, 1967’den 2005’e kadar 38 yıl boyunca Gazze Şeridi’ni işgal altında tutmuştu. Bugün, yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi, 18 yıldır ağır bir abluka altında bulunuyor.
Bu gelişmeler, bölgedeki gerginliğin artmasına ve uluslararası toplumda tartışmalara yol açabilir. Netanyahu’nun hem askeri hem de diplomatik adımları, Gazze’deki durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Müzakere süreçlerinin nasıl ilerleyeceği ve bu süreçlerin bölgedeki barışa katkı sağlayıp sağlamayacağı ise belirsizliğini koruyor.