Eğitimde Alarm Zilleri: Eğitim-İş’ten Korkutucu Veriler

Eğitim-İş Başkanı Özkan Rona, Eğitimdeki Krizi Korkutucu Verilerle Ortaya Koydu

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, düzenlediği basın toplantısında eğitimdeki durumun kritik bir aşamada olduğunu belirtti. Eğitim alanındaki sorunları veri destekli bir biçimde dile getiren Rona, artan öğrenci nüfusuna rağmen okul sayısındaki yetersizliğe dikkat çekti. 2020 yılında 2.000 okul bulunurken, bu sayının sadece 3 arttığını kaydetti.

Deprem ve Okul Yıkımları: Sınıf Kalabalıkları

Rona, deprem nedeniyle yıkılan 50 okul da dikkate alındığında, devlet okullarındaki kalabalık sınıfların nedeninin daha iyi anlaşıldığını ifade etti. Bursa’nın derslik açığı, eğitimin genel başarısını etkileyerek, Türkiye genelinde 32 ila 40’lar arasında dolaşmasına neden oluyor. Özellikle, yıkım ihalesi tamamlanan 14 okulun inşaatının en erken 2027’de bitebileceği bilgisi endişe verici.

MEB’den Sorgulayıcı Cevaplar: Bilgi Edinme Hakkı Nedir?

Eğitim-İş Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı’na gerekli güvenlik ve deprem analizi hakkında bilgi talep etti. Ancak Milli Eğitim Müdürlüğü, talepleri "ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verebilecek bilgiler" olarak değerlendirerek cevap vermekten kaçındı. Rona, bu yaklaşımın sorumluluktan kaçma ve gerçeği gizleme olduğunu vurguladı.

Araştırma Sonuçları: Eğitimin Gözyaşı

Eğitim-İş’in yaptığı araştırma sonuçları ise oldukça çarpıcı. Okulların %88’inde güvenlik görevlisi yokken, %75’inde hijyen yetersiz. Öğretmenlerin %92’si, okulların depreme karşı güvenli olmadığını düşünüyor. Eğitimdeki yetersizliklerin temelinde, bütçe yetersizlikleri ve velilerin katkısına olan bağımlılık da yatıyor. Bu durum, eğitimde kaliteyi daha da dibe çekmekte.

Başarı Beklemek Mümkün Mü?

Bunların ışığında, Türkiye’nin eğitim alanındaki sorunlarını çözmeden ekonomik kalkınma ve bilimsel ilerlemenin mümkün olmadığını ifade ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Eğitimde sorunların tamamını çözdük" ifadesi, aslında eğitimin gerçek sorunlarıyla örtüşmüyor. Eğitim çaresizliği, Türkiye’nin geleceği için en büyük tehdit olarak öne çıkıyor.

Değerlendirme

Eğitimdeki bu olumsuz veriler, akademik başarıların gerisinde kalmasına ve toplumun genel gelişimine büyük etkiler yapabilir. Özkan Rona’nın ortaya koyduğu bu sorunlar, sadece eğitimcileri değil, tüm toplumu ilgilendiren bir mesele. Eğitimde reformların acilen hayata geçirilmesi, ülkenin geleceği için elzem görünüyor. Eğitim alanındaki bu kriz, kamuoyunu ve hükümeti harekete geçirmeli, aksi takdirde sonuçlar daha da ağırlaşacaktır.