Eğitim Yöneticisine Yönelik İfadeler TBMM Gündemine Taşındı

İbrahim Topal’ın Sosyal Medya Paylaşımları Eleştiriliyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Denizli’deki Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu Müdürü İbrahim Topal’ın sosyal medya paylaşımlarını eleştirdi. Özçağdaş, Topal’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP ve seçmenlere yönelik kullanılan aşağılayıcı ifadeleri TBMM gündemine taşıdı.

Sosyal Medya Paylaşımlarında Yer Alan Aşağılayıcı İfadeler

Özçağdaş, İbrahim Topal’ın paylaşımlarında “taklacı”, “ibibik”, “zübük”, “ahmak”, “zübükzade” gibi ifadelerin yanı sıra, “laiklik Müslüman düşmanlığı anlamına mı geliyor” ve “heykelden başka iş gelmez elinden” gibi ağır sözler kullandığını vurguladı. Bu ifadelerin, eğitim camiasına yönelik olumsuz etkiler yaratacağına dikkat çekti.

Eğitimcilerin Siyasi Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

Özçağdaş, devlet memurlarının 657 sayılı Kanun’un 7. maddesi gereği siyasi faaliyetlerde bulunamayacağını belirtti. “Bir eğitim yöneticisinin bu tür ifadeler kullanması, devletin tarafsızlığına gölge düşürmektedir ve eğitim camiasına olan güveni sarsmaktadır.” dedi.

Türkiye’nin Siyasi Ve Eğitim Yönetiminde Cevaplanması Gereken Sorular

Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’den birkaç önemli sorunun yanıtlanmasını istedi:

1. Topal Hakkında Soruşturma Açıldı Mı?

Denizli Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu Müdürü İbrahim Topal’ın paylaşımları nedeniyle herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

2. Görevden Alınmama Nedeni Nedir?

Atatürk ve yurttaşlara hakaret eden bu kişinin neden görevden alınmadığı hakkında açıklama yapılacak mıdır?

3. Eğitimci Olarak Tutulmasının Gerekçesi

Davranışsal olarak sorunlu olduğu anlaşılan İbrahim Topal’ın eğitimci olarak görevde tutulma gerekçesi nedir?

Sonuç

Eğitim alanında meydana gelen bu tür olaylar, öğretmen atamaları ve müfredat gibi konularda kamuoyunda tartışmalara yol açabilir. Eğitimcilerin siyasetten bağımsız bir şekilde görev yapması, gelecekteki öğrenci kuşakları için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu skandalın üzerine ciddiyetle gitmesi ve alacağı önlemlerle eğitim sistemine olan güveni tekrar sağlaması gerekmektedir.