Kahramanmaraş’ta Yeniden Doğan Bir Şehir: Kültürel Faaliyetler ve Depremden Sonra

Kahramanmaraş, uzun bir aradan sonra beni tekrar karşıladı. “Bildiğim şehir” im hâlâ yıkık dökük, ancak artık yerine yapılar yükseliyor. “Tanımadığım şehir” görüntüsüyle, devasa ve eklemeli bir yaşam alanı oluşturuluyor. Ana caddelerde sağlam görünümlü, “deprem dirençli” binalar inşa ediliyor. Her köşe başında inşaat faaliyetleri var; Ulu Cami ve diğer tarihi yapıların etrafındaki inşaat perdeleri, şehirde bir restorasyon sürecinin devam ettiğini gösteriyor. Göze çarpan bu dönüşüm, şehri adeta bir şantiyeye dönüştürmüş durumda.

Şehirde Hayat: Bir Şantiyeden Edebiyat Kenti Olmaya Doğru

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesi, depremden etkilenmeyen kısmı ile “yabancılık” hissi yaratıyor. Çocukluğumun geniş bağ ve bahçeleri yerine yükselen çok katlı binalar, şehirdeki yeşil alanları adeta silip süpürmüş. Maraş Ovası ise uzun zamandır yapılaşmaya kapılarını açmış durumda. Yerel bir yazarın dediği gibi, “Ovaya her şeyin fabrikasını kuruyorlar ama ova fabrikası daha icat edilmedi!”

Birkaç gün boyunca bu inşaatı gezdim. İnsanların yaşamları dışarıdan görüldüğü kadarıyla, bir telaş ve koşuşturma içinde devam ediyor. Depremin etkisini hisseden on binlerce insanın yaşam mücadelesi, “hep aynı” gibi görünüyor. Bir kuyumcudan düğün takısı almak isterken, altın bozdurmaya çalışan birçok insanın “nakit yok” yanıtını alması içimi burkuyor. Ne yazık ki, yaşadıkları kayıpları nedeniyle Maraşlılar, hayatlarının zorluğunu izlemek zorunda kalıyor.

Kültürel Faaliyetlerle Yeniden Doğuş

Ancak şehirde, halkın özellikle gençlerin hayata adaptasyonunu desteklemek amacıyla kültürel faaliyetler düzenleniyor. Kahramanmaraş Musiki Derneği’nin organize ettiği konser ile kentin kültürel tarihinde yeni bir sayfa açılacak gibi gözüküyor. Bu tür etkinliklerin, tanınmış isimler yerine yerel kaynaklarla planlanması, şehir için daha kalıcı ve faydalı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Afşin Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği Âşık Mahsuni Şerif’e Vefa Konseri de bu kapsamda değerlendirilmesi gereken önemli bir etkinlik.

Sütçü İmam Üniversitesi de öğrencileri için düzenlediği etkinliklerle öne çıkıyor. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Alpteki Yasın’ın, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter birimini şehre davet etmesi, şehre ayrı bir renk kattı. Mehter gösterileri, hem üniversite salonlarında hem de meşhur Başkonuş yaylasında gerçekleştirildi. Bu tür etkinlikler, şehrin “kahramanlık” ruhuna bir katkı sağlıyor.

Belgesel Projeleri ve Kültürel Miras

Kahramanmaraş Belediyesi’nin Gençlik Spor ve Kültür Müdürü Duran Doğan, belgesel projelerinin ortaya çıkmasında kilit bir rol oynuyor. Yeni belgesel projemiz “Kurgu ve Gerçek” için gerekli desteği sağlamak amacıyla görüşmeler gerçekleştirdik. Bu tür projelerin, şehir millî kültürüne katkı sağlayan kişi ve kurumlar tarafından finanse edilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduk.

Kısa süre önce yaptığımız bir sohbette Abdi Tekerek Hoca, geçmişte düzenlenen kültürel etkinliklere dair bir anısını paylaştı. 1970’li yıllarda Besni Öğretmen Lisesi’nde bir mehteran konseri düzenlendiğinde yaşanan bir kaza, o gün orada olmamıza rağmen edebiyatımız için bir kayıp yaşanmamasını sağladı. Merhum Abdurrahim Karakoç’un da dahil olduğu bu etkinlik, yıllar sonra bile hatırlanıyor.

Umut ve Yeniden Doğuş

O günlerde yaşananlar, bugünkü kültürel etkinliklerimizin her biri için ilham kaynağı oluyor. Eminim gün gelecek, Doğu Türkistan ve Gazze de dâhil olmak üzere yaralar sarılacak, bayramlar bayram olacak. Kahramanmaraş gibi köklü bir şehrin yeniden doğuşu, kültürel mirasımızı yaşatmakla el ele ilerliyor.

Kahramanmaraş’la ilgili daha fazla bilgi ve gelişmeler için bizi takip edin!