Türkiye’de Jeotermal Enerji Sektöründe Zorluklar ve Çözüm Önerileri
Jeotermal Enerji Sektöründeki Sorunlar
2010-2020 yılları arasında kurulu gücünü 1500 Megavat (MW) düzeyine çıkaran Türkiye jeotermal enerji sektörü, on yıllık Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) sona ermesiyle birlikte zor bir dönemden geçiyor. Elektrik piyasasında arz ve talep dengesinin sağlandığı Piyasa Takas Fiyatı (PTF) 2022 yılından bu yana değişmezken, YEKDEM kapsamı dışına çıkan santraller ekonomik olarak sıkıntı yaşıyor. Sektör temsilcileri, bu santraller için kilovatsaat başına en az 8 cent’lik bir taban fiyat belirlenmesini talep ediyor.
Fiyatlar ve Yatırımcıların Durumu
Jeotermal Enerji Derneği’nin (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, 2022 yılında ağırlıklı ortalama PTF değerlerinin 2528 TL civarında olmasına rağmen, 2023-2025 dönemindeki değerlerin bu seviyenin altında kaldığını belirtiyor. YEKDEM süresinin dolmasının etkisiyle, bu santraller sermaye birikimi için gerekli olan kaynağı bulmakta zorlanıyor.
Yüksek Maliyetler ve Yeni Yatırım Kararları
Kındap, jeotermal enerji yatırımcılarının yüksek maliyetler nedeniyle yeni yatırımlar konusunda zorlandığını vurguluyor. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına kıyasla daha fazla maliyet gerektiren jeotermal enerji yatırımlarının çoğu dövize bağımlı hale gelmiş durumda. Özetle, jeotermal santrallerin işleyişi büyük ölçüde döviz kurlarına bağlı.
Nükleer Enerji ve Fiyatlama Mekanizması
Önümüzdeki yıllarda devreye girecek nükleer santrallerin 20 bin MW’a ulaşması planlanıyor ve bu santrallere 15 yıl boyunca 12,5 cent alım garantisi verilmiş durumda. Kındap, jeotermal santrallerin de baz yük olarak 7 gün 24 saat enerji ürettiğini belirtiyor, ancak bu enerji PTF’den 6,5-7 cent aralığında satılabiliyor. İşletim maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda bu fiyat 6 cent seviyesine kadar düşüyor.
Jeotermal Enerjide Yapılması Gerekenler
Kındap, jeotermal enerjinin uzun vadeli bir yatırım olduğunu, on yılın çok kısa bir süre olduğunu ifade ediyor. İthalata bağımlılığı olmayan bu santrallerin kapanmasının, dışa bağımlılığı artıracağını vurguladı. Dolayısıyla, öneri olarak YEKDEM dışına çıkan jeotermal santrallere tavan değil taban fiyat uygulanması gerektiği ifade ediliyor. Bu, yatırımcıların maliyetleri düşürerek yenileme ve kapasite artırma yatırımlarına yönelmeleri için bir fırsat yaratabilir.
Kısa Yorum
Jeotermal enerji sektörü, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı açısından büyük bir öneme sahip. Ancak, mevcut fiyatlandırma mekanizması ve YEKDEM sonrası ekonomik zorluklar, santrallerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Yatırımcıların desteklenmesi, hem enerji arz güvenliğini artıracak hem de yerli enerji kaynaklarının etkin kullanımını sağlayacaktır. Bu nedenle, önerilen taban fiyat uygulaması gibi adımların atılması önem arz ediyor.