KESK İzmir Kadın Meclisi’nden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Protestosu

Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Çalışmalar

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir protesto düzenledi. Protesto, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi”ne katılan öğretmenlere verilecek olan kınama cezalarını hedef alıyordu. Kadınların taşıdığı “Toplumsal cinsiyet eşitliğini anlatmak suç değildir” pankartı, protestonun ana mesajını özetlerken, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Karanlığa teslim olmayacağız” gibi sloganlar atan grup, konunun toplumsal önemine dikkat çekti.

KESK: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimleri İhmal Ediliyor

Açıklamayı yapan KESK Genel Merkez Kadın Sekreteri Döne Gevher, devletin toplumsal cinsiyet eşitliği projelerini belirli dönemlerde sadece gösteriş amacıyla yürüttüğünü vurguladı. Gevher, 2014-2016 yılları arasında yapılan eğitim çalışmalarının ve basılı kitapların etkisinin göz ardı edildiğini söyleyerek, hala devam eden toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarıyla karşı karşıya olduğumuzu ifade etti.

Eğitimde Kadına Yönelik Şiddet Tehlikesi

Döne Gevher ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğini hiçe sayan eğitimin dincileşmesinin, kadınlara yönelik şiddeti artıracağını ve nefret suçlarını körükleyeceğini belirtti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi ilgili kurumların toplumsal cinsiyet perspektifini temel alması gerektiğini savunarak, bu konuda hemen harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti. Gevher, 2025 yılının ilk beş ayında 131 kadının erkek şiddetiyle katledildiğini hatırlatarak, ataerkil yapının güçlenmesiyle kadınlara yönelik şiddetin önüne geçilemeyeceğini söyledi.

Kınama Cezaları: Eğitimde Özerklik Tehdidi

İzmir Eğitim Sen 4 Nolu Şube Kadın Sekreteri Dilek Karakul, Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen kınama cezalarının eğitim sistemine müdahale olduğunu belirtti. Karakul, bu kararın yalnızca bireysel bir cezalandırma olmadığını, aynı zamanda öğretmenlik mesleğinin özerkliğine ve bilimsel eğitime karşı bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Kriminalizasyon ve Cinsiyet Eşitliği Talebi

Dilek Karakul, Millî Eğitim Bakanlığı’nın toplumsal cinsiyet eşitliği talebini kriminelize etmeye çalıştığını ve bu durumun sendikal faaliyetleri baskı altına aldığını kaydetti. Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki talebinin yalnızca bir akademik duruş değil, aynı zamanda demokratik ve eşitlikçi bir eğitim anlayışının bir parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca, eğitim sistemlerinin bu tür politikaları hayata geçirmesi gerektiğini belirterek, uluslararası kuruluşların da bu yönde çağrıda bulunduğunu ifade etti.

Sonuç: Eğitimin Geleceği ve Toplumsal Eşitlik

KESK İzmir Kadın Meclisi’nin düzenlediği bu protesto, toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitimdeki yerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğitim sisteminin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden müfredatlar oluşturulması ve uygulamaların devamlılığının sağlanması gerektiği ortak görüş olarak öne çıkıyor. Eğitimin her alanında bu perspektifin benimsenmesi, sadece eğitimciler için değil, tüm toplumsal dinamikler için hayati bir öneme sahip.