Alanya’da Öğrenci Yurduna Cinsel İstismar Suçlaması: Öğretmene 83 Yıl 9 Ay Hapis
Sugözü Mahallesi’ndeki Yurt Skandalı
Alanya’nın Sugözü Mahallesi’nde faaliyet gösteren özel bir erkek öğrenci yurduna öğretmen olarak atanmış G.R.U., yurtta kalan 14 yaşındaki öğrencilerine yönelik cinsel istismar iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Olay, yapılan şikâyetlerin ardından başlatılan soruşturma ile gün yüzüne çıktı.
Mahkeme Kararı ve Cezalandırılma Süreci
Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırlanan iddianameyi kabul ederek davayı değerlendirmeye aldı. Duruşmanın sonunda G.R.U., cinsel istismar ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından toplam 83 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, tutukluluk halinin devamına da karar verdi.
Cinsel İstismar ve Psikolojik Şiddet İddiaları
İddianamede, G.R.U.’nun 14 öğrenciye karşı “sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel istismar”, “çocuğa karşı cinsel taciz” ve “müstehcen görüntü ve içerik paylaşma” gibi suçlamalar yer aldı. Bir öğrenciye yönelik ise "nitelikli cinsel istismar" suçlaması bulunmaktadır. Mağdur öğrencilerin ifadeleri, G.R.U.’nun fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, zaman zaman cinsel içerikli söylemlerde bulunduğunu ortaya koydu.
Delil Olarak Sunulan Görüntüler
Olaylarla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda, mağdurlardan birinin cep telefonuyla kaydettiği videolar dava dosyasına delil olarak kondu. Bu kayıtlar, G.R.U.’nun öğrencilere yönelik bağırışlarını ve fiziksel şiddet uygulamalarını içeriyordu.
Sanığın İfadesi ve Savunması
Duruşmada G.R.U., suçlamaları red ederek, "Çocuklarla sadece şakalaştım" şeklinde bir savunma yaptı. Ancak mahkeme heyeti, olayın ciddiyetini dikkate alarak ağır bir ceza vermeyi uygun gördü.
Avukat Açıklamaları ve İzlenecek Yol
Dava avukatlarından Mehmet Sutay Seydioğulları, alınan kararı değerlendirdi. Mahkeme heyetinin, somut delillere dayanarak sanık aleyhine karar verdiğini belirten Seydioğulları, “Normalde sanığın daha fazla ceza almasını bekliyorduk. Bu karara itiraz edeceğiz ve sürecin takipçisi olacağız” dedi.
Sonuç
Bu dava, eğitim alanındaki güvenlik ve koruma mekanizmalarının ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Öğrencilerin genç yaşta maruz kaldıkları istismar, sadece bireyleri değil, toplumu da derinden etkileyen bir sorundur. Eğitim kurumlarının, öğretmenlerin sorumluluğu ve etik davranışları açısından daha titiz incelemelere tabii tutulması gerektiği açıktır. Bu tür olaylar eğitim sistemine olan güveni sarsmakta ve toplumsal bir kaygı oluşturmaktadır.