18. İstanbul Bienali: Kültür Sanat Rüzgarı!
100.000 Ziyaretçi ile İçerik Dolu Bir Başlangıç
16 Eylül tarihinde kapılarını açan 18. İstanbul Bienali, sadece önizleme günlerinde değil, izleyicileriyle buluştuğu ilk 15 gün boyunca 100.000’i aşkın ziyaretçi ağırlayarak büyük bir başarıya imza attı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve 2007–2036 Bienal Sponsoru Koç Holding’in destekleriyle düzenlenen bu yılki bienal, sanatseverlerin ilgisini yoğun bir şekilde çekiyor.
Christine Tohmé’nin Küratörlüğü
Bu yıl "Üç Ayaklı Kedi" temasıyla Christine Tohmé’nin küratörlüğünde gerçekleşen bienal, Beyoğlu ve Karaköy’de yer alan sekiz farklı mekânda sanatla buluşuyor. Ziyaretçiler, sanat dünyasının önde gelen isimlerinin eserlerini keşfetme fırsatını yakalarken, uluslararası kültür kurumları ve sanat profesyonelleri ile dolup taşan etkinlik, Financial Times ve Artforum gibi prestijli yayınlardan da yoğun ilgi gördü.
Ücretsiz Sergiler ve Mekânlar
Bienal, İstanbul’un kalbinde bulunan sekiz mekanında, 23 Kasım’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. İşte sergi alanları:
- Elhamra Han
- Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi
- Meclis-i Mebusan 35
- Külah Fabrikası
- Zihni Han
- Galeri 7
- Muradiye Han
- Galata Rum Okulu
Özel Rehber ve Tasarımlar
Ziyaretçilere özel tasarlanan 18. İstanbul Bienali çantası ve etkinlik hakkında ayrıntılı bilgi sunan rehberler, Zihni Han ve Galata Rum Okulu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Tasarımcı ve sanat yönetmeni Okay Karadayılar’ın imzasını taşıyan bu özel çantalar, bienalin ruhunu yansıtıyor.
Ziyaret Bilgileri ve Saatler
Bienal, tüm mekanlarda ücretsiz olarak her gün 10.00–18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor, ancak pazartesi günleri kapalı olduğunu unutmayın. Mekânlara son giriş saatleri, özellikle Galata Rum Okulu ve Zihni Han için 17.30; diğer mekânlar içinse 17.45’tir.
Editörün Yorumu
- İstanbul Bienali, sanatın büyüleyici dünyasına kapı aralıyor. Yoğun ilgi ve zengin içerik ile dolu olan bu bienal, İstanbul’un kültür sanat sahnesine yeni bir soluk getiriyor. Ziyaretçilerin gözdesi olmayı başaran bienali, sanata ilgi duyan herkesin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum. Sanat dostları, kendinizi bu büyülü atmosferde kaybetmeye hazır olun!