18. İstanbul Bienali: “Üç Ayaklı Kedi” ile Sanat Yolculuğuna Davet
Türkiye’nin çağdaş sanat sahnesinde önemli bir yere sahip olan İstanbul Bienali, bu yıl “Üç Ayaklı Kedi” başlıklı teması ile karşımıza çıkıyor. 2025-2027 yılları arasında sürecek bu büyüleyici kültürel deneyim, izleyicileri sanatsal bir yolculuğa çıkartmayı vaat ediyor. İlk ayağının detayları ise sanat tutkunlarını heyecanlandırıyor!
İlk Ayağın Kalbi: Sekiz Mekânda 47 Sanatçı
Bienalin ilk bölümü 20 Eylül – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. “Kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” etrafında şekillenen bu sergi, İstanbul’un Beyoğlu-Karaköy hattında yer alan sekiz mekânda, 30’u aşkın ülkeden 47 sanatçının eserlerini sanatseverlerle buluşturacak. Açılış haftası ise nefes kesici canlı performanslar ve sürükleyici DJ setleri ile dolu bir programla dolup taşacak!
Bienal Rotası: Sanatın İzleri
Bienal boyunca eserlerin sergileneceği mekânlar ise şöyle sıralanıyor:
- Galata Rum Okulu
- Zihni Han
- Muradiye Han
- Galeri 77
- Külah Fabrikası
- Meclis-i Mebusan 35
- Eski Fransız Yetimhane Bahçesi
- Elhamra Han
Bu özel mekânlar, İstanbul’un tarihi dokusuna geçmişin izlerini taşıyarak, sanatseverlere bambaşka bir deneyim sunacak.
Katılımcı Listesi: Türkiye’den Altı Yıldız
Bu yılki bienalde yer alacak sanatçılar, yaklaşık 1500 başvurunun titiz değerlendirmeleri sonucunda belirlendi. Türkiye’den İpek Duben, Şafak Şule Kemancı, Merve Mepa, Sevil Tunaboylu, Dilek Winchester ve Elif Saydam, yaratıcılıklarını sergileyerek sanatseverlerin ilgisini çekecek. Bu isimler, bienalin ruhunu oluşturacak eserleriyle dikkat çekecek!
Üç Yıllık Bienal Modeli: Christine Tohmé’nin Vizyonu
Küratör Christine Tohmé, bienalin üç yıllık yapılandırmasını “kedinin ayakları gibi” tanımlıyor. Bu tema etrafında aşağıdaki program ile izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmayı amaçlıyor:
- 2025: İlk sergi ile açılış.
- 2026: Kalıcı bir akademi kurulumu ve yerel inisiyatiflerle birlikte gerçekleştirilmiş etkinlikler.
- 2027: Üç yıllık serüvenin finali, yeni sergiler ve atölye çalışmaları ile taçlanıyor.
Tohmé, bu kapsamda sanatın sosyal ve kültürel alandaki rollerine dikkat çekerken, izleyicileri interaktif bir deneyime davet ediyor.
Sonuç: Sanat ve İnovasyonun Buluşma Noktası
Bu bienal, sadece sanat eserlerini sergilemekle kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’un kültürel kimliğini de yeniden şekillendirecek bir platform olacak. Sanat tutkunları, bu serin ve büyüleyici yolculukta, kendi içsel keşiflerini yapma şansına sahip olacaklar. “Üç Ayaklı Kedi” teması altında bir araya gelecek eserler, hem entelektüel bir zihin açma süreci hem de unutulmaz bir görsel şölen vadediyor.
Sanat dünyasındaki bu esrarengiz yolculuğun detaylarını kaçırmamak için gözlerinizi dört açmayı unutmayın! Bienalde sizleri bekleyen sürprizleri keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.