Ekrem İmamoğlu’nun Diploma Davası: Duruşma Tarihi Değişti
Davanın Yeni Tarihi ve Yeri
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili görülmesi beklenen dava, 11 Eylül’den 12 Eylül’e alındı. Duruşmanın yeri ise Çağlayan Adliyesi’nden Silivri’deki Cezaevi duruşma salonuna taşındı.
Davanın Arka Planı
İmamoğlu, 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin İngilizce programına yatay geçiş yapmıştı. Ancak Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), kendisine ait diplomanın sahte olduğu iddiaları üzerine bir rapor hazırlayarak İstanbul başsavcılığına iletti. Bu durum, İBB başkanına resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla dava açılmasına yol açtı. Mahkeme, İmamoğlu hakkında sekiz yıl dokuz ay hapis cezası talep ediyor.
İmamoğlu, 5 Mart’ta savcılıkta ifade vererek, "Bugün ifade vermesi gerekenler o raporu hazırlayanlardır," dedi. Bu ifade, davanın hassas durumunu bir kez daha ortaya koydu.
Diploma İptali ve Sonrası
İmamoğlu’nun diploması 18 Mart’ta iptal edildi. İstanbul Üniversitesi, iptal gerekçesi olarak "yokluk" ve "açık hata" gibi unsurları öne sürdü. İptal kararının hemen ardından İmamoğlu, İBB’nin yolsuzluk soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı ve 23 Mart’ta tutuklandı. Bu süreç, kamuoyunda geniş yankı bulmuştu.
Diğer on öğrencinin kayıtlarının iptal edilmesine rağmen, bazıları kayıtlarını geri çekmişti. Bu durum, İmamoğlu’na ayrılan davanın karmaşıklığını artırdı.
Mahkeme Sürecine İlişkin Detaylar
Davanın bir başka önemli noktası ise mahkemenin İmamoğlu’nun diplomasının iptaline dair "ayrıntılı" bir izah talep etmesi oldu. Ayrıca, İmamoğlu’nun diploma raporunu hazırlayan akademisyene yönelik haberlerde erişim engeli getirildi.
İlgili Başlıklar:
- İmamoğlu’nun Diploma Davası Hakkında Son Gelişmeler
- YÖK ve İPTAL Gerekçeleri
- Hapis Cezası ve İlerin İddialar
- Mahkeme Kararları Üzerine Tartışmalar
Kısa Yorum
Ekrem İmamoğlu’nun diploma davası, sadece kişisel bir mesele olmanın ötesinde, Türkiye’nin eğitim ve hukuk sistemine dair birçok soruyu gündeme getiriyor. Bu durum, özellikle yerel ve ulusal düzeyde politik tartışmaların artmasına neden olabilir. Adli süreçlerin bu derece gündeme gelmesi, Türkiye’de eğitim sisteminin güvenilirliği ve şeffaflığı açısından da önemli bir mesaj taşıyor.