Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İklim Kanunu Kabul Edildi
3 Temmuz 2025 – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum konularını kapsayan İklim Kanunu teklifini kabul ederek yasalaştırdı. Bu önemli adım, iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve uyum faaliyetlerinin planlanması için yasal bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor.
İklim Kanunu’nun Temel Hedefleri
AK Parti tarafından TBMM’ye sunulan bu kanun teklifi, iklim değişikliğiyle mücadeledeki öncelikli hedefleri belirliyor. Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle uyum faaliyetlerinin planlanması, kanunun ana unsurlarını oluşturuyor. Ayrıca, "İklim Adaleti", "Karbon Kredisi" ve "Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)" gibi önemli kavramlar da tanımlanıyor.
Kamu Kurumları ve Özel Sektör Yükümlülükleri
Kanuna göre, kamu kurumları ve gerçek-tüzel kişiler, kamu yararını gözeterek alınacak tedbirlere uymakla yükümlü olacak. İklim Değişikliği Başkanlığı, gerekli tedbirlerin alınması için düzenlemeler yapma yetkisine sahip olacak ve bu süreçte diğer kamu kurumlarıyla koordinasyon sağlayacak.
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Kurulacak
İklim Değişikliği Başkanlığı, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurma yetkisine sahip olacak. ETS kapsamında, sera gazı emisyonlarına neden olan işletmelerin, İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan emisyon izni alması zorunlu hale gelecek. Bu sistem, işletmelerin yıllık sera gazı emisyon değerlerine göre tahsisat tesliminde bulunmalarını gerektirecek.
Eleştiriler ve Beklentiler
Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay, Türkiye’nin İklim Kanunu’nda öngörülen sistemin etkili olamayacağını savunuyor. Alpay, "Emisyon ticaret sisteminin etkili çalışabilmesi için net bir azaltım hedefi olmalı" diyerek, mevcut düzenlemenin yetersiz olduğunu vurguladı.
İklim Ağı ise, emisyon ticaret sisteminin etkili olabilmesi için gerekli unsurları içermediğini belirtiyor. Bu durum, sistemin "sığ bir emisyon piyasasına dönüşme riski" taşıdığını ortaya koyuyor.
Siyasi Tepkiler ve Toplumsal Yansımalar
Kanun teklifi, muhalefet partileri ve iklim örgütleri tarafından "ticari" olarak eleştiriliyor. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, "Bu sözde ‘İklim Kanunu’, sadece beş yandaş firmanın çıkarı için getiriliyor" diyerek, kanunun gerçek ihtiyaçları karşılamadığını ifade etti.
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ise, "Adı ‘iklim’, içeriği ticaret olan; doğanın ve milletimizin çıkarına değil, sermayenin menfaatine hizmet edecek bu düzenlemeye red oyu verdik" dedi.
İklim ve Çevre Örgütlerinin Görüşleri
TEMA Vakfı, kabul edilen yasayı "İklim Kanunu" olarak görmediğini belirterek, emisyon ticaret sisteminin düzenlendiğini ifade etti. Vakıf, iklim krizine bütüncül bir yaklaşım sergilemeyen bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nden dönmesini umuyor.
Greenpeace Türkiye, kanunun uluslararası sözleşmelerle uyum içinde olmadığını ve bilim insanlarının hazırlama sürecine dahil edilmediğini belirtiyor. Alpay, "Bu kanun, iklim krizine karşı bir çözüm üretemez" diyerek, mevcut düzenlemenin yetersizliğine dikkat çekti.
Sonuç
Türkiye’nin 2053 yılına kadar "net sıfır emisyon" hedefi belirlemesi bekleniyor. Ancak, bu hedefin kanunda açıkça yer almadığı ve fosil yakıtların kullanımını sınırlandıracak net bir planın bulunmadığı eleştirileri gündemde. İklim değişikliğiyle mücadelede atılacak adımların belirlenmesi, hem çevre hem de toplumsal açıdan büyük önem taşıyor.