Gül Tut’un Ölümünün Ardından Şok Gelişmeler: Kızı ve Avukatı Suç Duyurusunda Bulundu
Yalova’da Gizemli Ölüm ve Suçlamalar
Ünlü şarkıcı Gül Tut’un (Güllü) Yalova’daki evinin 6’ncı kat penceresinden düşmesi, magazin dünyasında büyük yankı uyandırdı. Tut’un dramı sürerken, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşının avukatı Merve Uçanok, müvekkillerine yönelik sosyal medyada yayılan çirkin dedikodular nedeniyle 8 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bilinçli Hedef Olmak
Yalova Adliyesi’ne müvekkilleriyle birlikte gelen avukat Uçanok, yaptığı yazılı açıklamada, “Rızaları olmadan ses kaydı aldığı iddia edilen B.D., R.G., Ç.K. ve Ferdi Aydın dahil olmak üzere, avukat Gülşah M., avukat Gizem A., avukat Özge Ö. ve Gülter’in erkek arkadaşı Kervan E. hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından şikâyetçi olduk” şeklinde konuştu.
Uçanok, aynı dosyada İ.Ö.’nün de avukatlığını yürüterek, müvekkilinin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle sosyal medya üzerinden hedef alındığını belirtti. “Kontrolsüz sosyal medya yayınlarından müvekkilimin kişisel verileri ifşa ediliyor; kadınlığına ve özel hayatına saldırılar yapılıyor. Bu linç girişimleri, yalnızca onun bir kadın ve gazeteci olmasından kaynaklanıyor. Toplumu manipüle ederek kadınları hedef tahtasına çeviren bu zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz,” dedi.

Cinsiyetçi Saldırılara Geçit Yok!
Uçanok, yalnızca müvekkiline değil, farklı düşünen ve objektif yaklaşmaya çalışan tüm kadınların hedef alındığını belirterek, bu durumun ciddi mağduriyetler yarattığına dikkat çekti. “Bu saldırılar, kadınların sesini kısıp, onları dilsizleştirmeyi amaçlıyor. Kadınların kendi ifadeleri üzerinden yapılan bu linç girişimlerine karşı duracağız,” ifadelerini kullandı.
Avukat, dosyada yer alan bazı suçlamalar üzerinde çalıştıklarını ve yakın zamanda benzer eylemlere karışan kişi ve kurumlarla ilgili ek suç duyuruları yapılacağını duyurdu.
Magazin Editörü Yorumu: Gül Tut’un trajik ölümü, sadece bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadınların hedef alınmasına dair önemli bir mesele. Özellikle sosyal medyanın gücü, dedikoduların ve manipülasyonların yayılmasında önemli bir rol oynuyor. Bu tarz olayların korunması ve önlenmesi için hem toplumsal duyarlılığın artması hem de hukukun etkin bir şekilde işletilmesi şart. Kadınların mücadelesi, sadece bireysel değil, toplumsal bir kazanım olmalı. Dilerim, bu süreçte adalet yerini bulur.

